Son birkaç günde yaşanan ayrılıklarla, TÜBİTAK’ta Pardus projesinde çalışan hiç kimse kalmamış. Kalan birkaç kişi ise diğer projelere geçmiş…
Şu anda Pardus projesinde TÜBİTAK tarafında çalışan geliştirici yok.
Ne denir bilemiyorum… Çok yazdım, yazdınız… Ben artık yazmaktan sıkıldım..
Nedir durum dersek:
- Proje Ankara’ya taşınacak, ama hiç geliştiricisi yok.
- Çalıştay üzerinden 2 ay geçti, hiç hareket yok.
- Güç bela giden bir seçimle topluluk yöneticisi olarak sevgili Sezai Yeniay’ı seçtik.
- Diğer temsilcilerle ilgili bir gelişme var mı bilmiyorum
- Topluluktan arkadaşlar büyük özveriyle paketleri güncellemeye devam ediyor… Yarın bir süpriz yapıp kendi güncellemeleri olan “2012.3 Anka”yı çıkarmak niyetindeler. Ama  nedir, nereye kadar iş görür bilemiyorum.
- Ne eski gelişttiriciler, ne de camia olarak bir çatal yapamadık. Hatta Pardus’a sahip çıkmayı dahi beceremedik.
- Çatal için teknik bilgi beceri ve organizasyon kabiliyetine sahip kişiler sustu. Bizse kullanıcı olarak elimizden gelemeyen şeyleri yapamadık.
- Son 7 ayda yaşanan tasfiye sürecinde, onca geliştirici ayrıldı ama daha “Neden” ayrıldıklarıyla ilgili ortaklaşa doğru düzgün bir açıklama olmadı.
- Bu kadar gönül ve emek vermiş kişi bu olaylar karşısında “Dünyayı Yakacakken” kabullenmenin sessizliğiyle susup kaldılar. Özellikle Pardus yaşarken agresifçe onu savunan, toplulukla kavga etmekten geri durmayanların bu sessizlikteki naiflikleri ayrı bir mesele…
- Bu saatten sonra bir şey olur mu dersek, beklemeyin…
Öyle işte… Pardus fiilen ölmüştür. Özgür yazılım camiaları ölülerin küllerinden doğacak projeleri gerçekleştirebilir elbette… Ama buralarda ben böyle bir camia bilmiyorum.
Emeği geçen herkese teşekkürler…
Bu trajediye sebebiyet verenleri de eminim yarın Devrim  ve Kayseri Tayyare Fabrikası olaylarındaki gibi anılacaklardır.
Anmak neyi değiştiriyorsa…