Kategoriler
Genel Pardus

Pardus Üzerine Tespitler, Eleştiriler, Öneriler #4

Pardus Üzerine Tespitler, Eleştiriler, Öneriler konulu ilk üç(1, 2, 3) yazımından sonra araya biraz zaman girse de “Bilimsel, Kurumsal ve Eğitim Alanında Pardus” konulu dördüncü yazım ile yazı dizimi devam ettiriyorum.

Bilimsel, Kurumsal ve Eğitim Alanlarında Pardus

Pardus’un bireysel kullanımın Türk,yede özgür yazılım ve GNU/Linux farkındalığını arttırmadaki katkısının çok önemli olduğu bir göz ardı edilemez bir gerçek. Birçok kişinin özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımları ile tanışması Pardus sayesine olmakta. Kullanıcılar Pardus ile devam etmese de başka bir GNU/Linux dağıtımı ile yola devam ederek özgür yazılım konusunda talep oluşturmakta.

Bireysel kullanım kuşkusuz bu farkındalığı ve talebi artırıyor, dolayısıyla Pardus veya diğer dağıtımların gelişmesine ve devamlılığına katkı sağlıyor. Bireysel olarak kişisel kullanımımızın bu projeleri devam ettirme konusundaki katkısı geliştirme konusundaki katkısının gerisinde kalmakta. Bunun nedeni ise, bireysel kullanımın rutin ihtiyaçları gidermek amacı ile sınırlı kalması olarak görülebilir. Oysa gelişimi sağlamak için Pardus’un hayatımızın birçok alanında yer almasını sağlamak onu tam anlamıyla “yaşar”kılacak ve gelişimine katkısı daha yüksek olacaktır. Basit ihtiyaçların yanında gerçek anlamda amaca ve üretkenliğe yönelmek çözüm ve yenilik üreterek hem içsel hemde dışsal fayda sağlayacaktır.

Bireysel kullanım dışında, daha farklı amaçlardaki kullanımları tanımlama yapmak gerekirse, benim açımdan bu alanlar Bilimsel, Kurumsal ve Eğitim alanları olacaktır. Bu üç alan gündelik yaşamımızda bilginin en yoğun şekilde kullanıldığı ve topluma fayda yaratan temel alanlardır.

Dünyada bu temel alanlara eğilmiş onlarca özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımı bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse, birçoğumuzun bildiği Red Hat, Novell gibi GNU/Linux dağıtımları kurumlar ve şirketlere yönelik çözümler üretmekte, Scientific Linux gibi dağıtımlar ise bugün dünyanın en büyük bilimsel projelerin çekirdeğini oluşturmakta, ayrıca eğitim alanında onlarca ülke kendi eğitim sistemleri için GNU/Linux dağıtımlarını geliştirmekte/desteklemekteler.

Pardus ve Türkiye açısından durumu kısaca değerlendirmek gerekirse PardusWiki’nin bu sayfasında Pardus’un bireysel kullanım dışında kullanıldığı kamu, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve özel sektör kurumları bulunmakta elbette sınırlı bir liste, sınırlı ifadesi sadece “bilinen” kullanıcılardan oluşmasını ifade ediyor. Fakat dikkat edilmesi gereken konu, bu listede adı geçen kurum ve kuruluşların ne yoğunlukta Pardus kullandıkları olacaktır. Örneğin bu listede başı çeken ASAL’da birçok bilgisayarda Pardus 2007 tabanlı Kurumsal 1 kurulu olmasına rağmen çalışanların Windows işletim sistemi kullanma eğiliminde olması ve Pardus yüklü makinelerin boş olması benim 2009 yılında Ankara’daki bir Askerlik Şubesindeki gözlemimdi.

Yukarıda bahsettiğim gibi artık çok büyük şirketler haline gelmiş Linux tedarikçileri, veya farklı ekonomik/teknik kapasiteye sahip diğer ülkelerin çözümleri ile Pardus projesini kıyaslamak pek doğru olmayacak, nedeni ise çok kere dile getirilen işgücü eksikliği ve ekonomik nedenler olarak basitçe özetlenebilir. İşletim sistemini işler halde tutmak için yoğun çaba sarf eden bir ekipten bu gibi özel çalışma gerektiren ve ciddi neticeler beklenen bu alanlarda özel çözümler sunmaları beklenemez. Öyle ki , ilgi alanları farklı yönde olan insanlardan bu ürünleri ortaya çıkarmalarını da beklemek çok yersiz olmakta;

*Pardus geliştiricileri;

Muhasebeci değiller, Şirket yöneticileri değiller, müşteri ilişkileri, insan kaynakları departmanı çalışanı değiller, satıcı veya bankacı olmadıkları gibi sigortacı veya avukat da değiller, eczacı değiller, bir kamu kurumunda sosyal hizmet veren memurlar olmadıkları gibi noterde veya mahkemede yazman da değiller…

Fakat bu yazdıklarımın hepsinin bilgi işlem personelleri bulunmakta veya dışarıdan bilgi işlem hizmeti tedarik etmekteler. Burada dikkat edilmesi gereken özellikle büyük şirketlerin onlarca veya yüzlerce bilgi işlem personelinin faaliyet alanında saatlerce ders aldığı ve çözüm sunduğu alanda hizmet veren kişiler kadar donanımlı olduklarıdır.

*Pardus geliştiricileri kendi alanlarında akademik kişiliklere sahip olsalar da;

İstatistikçi değiller, iktisatçı değiller, laborant değiller, kimyager olmadıkları gibi biyolog da değiller, değiller, sosyal bilimci değiller, makine mühendisi veya fizik bilimcisi de değiller, matematikçi, inşaat mühendisi, mimar veya elektronik mühendisi de değiller…

Zaten bu saydıklarımın hepsinin Pardus geliştiricisi olması, veya geliştiricilerin bu alanlarda bilgi sahibi olmasını da beklemek fazlası ile uçuk olurdu. Burada dikkat edilmesi gereken ise, bu saydığım alanlara özgü üretilen yazılımların “çok büyük şirketler” tarafından üretilip üniversitelere satıldığı, kullanım lisanslarının binlerce Türk Lirası olduğudur. Bunun yanı sıra bu alanlarda üretilen özgür yazılımların Üniversite menşeli olmasıdır.

*Pardus geliştiricileri kendi uzmanlık alanlarında iyi birer eğitmen olsalar da;

Öğretmen değiller, okul yöneticisi veya özel bir kurs işletmecisi değiller, temel eğitim almış olsalar da şu anda okul öncesi eğitim veya ilköğretim öğrencisi de değiller, uzaktan eğitim sunan bir kurum yöneticisi olmadıkları gibi uzaktan ders veren bir eğitimci de değiller…

Olmalarını düşünmek yine çok ama çok yersiz bir beklenti.

Bütün bu saydıklarım ve bu alalardaki ihtiyaçları yan yana koyduğumuzda terazide dengeyi bulmak için yüzlerce kişiye ihtiyaç olduğunu görmemek ve için mantık sınırları dışında yaşamak gerekiyor. Bu kadar çok insan gücünün asla Pardus Projesinde olamayacağını bilmek birinci kabullenme olarak beynimizde yer etmeli.

Bilimsel, Kurumsal ve Eğitim alanlarında bunları düşününce insanın içini karamsarlık basmamasına imkan yok, “amma lakin ki öyle  değildir”. Bu noktada izlenecek yöntem basit ve tektir. Eskilerin dediği gibi birlikten kuvvet doğar, veya daha sosyal bir kavram “örgütlenme” veya diğer bir tanımlama ile “Lonca” gibi bir yapılanma bu konudaki tek çıkar ve makul yoldur.

Say yasası, iktisatta her arzın kendi talebini doğuracağı fikrine dayanmaktadır. Fakat yine alıntı yapmak durumundayım;”amma lakin ki öyle de değildir“. Birçok alanda olduğu gibi özgür yazılım alanında da talep yoğunluğu arza neden olamaktadır. Dolayısıyla bu konuda değerlendirmeler talep taraflı yapılmalıdır.

Birbirinden habersiz aynı şeyleri talep eden insanların bir araya gelmesi ve artan toplan talep ile insanların taleplerinin başka kişiler tarafından karşılanacağı gibi, bu insanların talebi kendi içlerinden de kendi ihtiyaçlarına çözüm refleksi ile karşılanacaktır. Örneğin bir istatistik yazılımını talep eden bin kişi düşünün, bu bin kişi dışarıdan bu yazılımı temin edebilecekleri gibi, kendi içlerinde yetenekli insanlar tarafından da bu yazılımı üretebilme ihtimaline sahiptirler, bu ihtimal asla dışlanamaz ve özgür yazılım felsefesi gereği söz konusu yazılımın üretilmesi yüksek bir ihtimaldir, ki neticesi de mevcuttur.

Birleşme, örgütlenme, lonca gibi tanımlasam da bugün bunun biraz daha farklı bir sistemi de uyarlayabiliriz “Kümelenme”. İlk defa 1980’li yılların başında hayata geçirilen ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren firmaların aynı coğrafi bölgede yoğunlaşmasını ifade eden “kümelenme modeli” Pardus ve bu üç temel alanda yorumlanabilir. Aynı coğrafyada yoğunlaşma ifadesini, aynı platformlarda birleşme olarak farklılaştırırsak, örneğin Eğitim alanı için eğitimcileri bir araya getirecek, onların ortak taleplerini takip edecek, çözümleri ve iyi uygulamaları paylaşacakları ve en önemlisi birbirlerinden destek alacakları bir platformun gerçek anlamda başarılı olacağını düşünüyorum.

Konuyu fazla dağıtmadan kısaca başlıklar halinde dökeceğim

Bilimsel Alanda Pardus

Pardus’un şu anda Bilimsel alanda(bilgisayar bilimleri dışında) bir varlık gösterdiği söylenemez. Önemli bazı bilimsel yazılımlar depoda mevcut olsa da, yukarıda bahsettiğim durumdan dolayı ve Üniversitelerden ve Güzide Üniversite öğrencilerimizden belli bir talep olmadığı için birçok şey atıl durumda seyretmekte. Bilgi teknolojilerine yakın, internet erişim imkanı bulunan ve yüksek işlemci gücüne sahip bilgisayarlara sahip günümüz öğrencileri, 1980 yıllarındaki imkanları göz önüne aldıklarında, bugün neler yapabileceklerini ve özgür yazılım ile bilime nasıl katkı verebileceklerini kafalarında değerlendirmeliler.

Pardus’un Bilimsel alandaki etkisizliği konusunda geliştiricilerde bir kabahat görmüyorum, fakat Türkiye’de müspet bilimlerde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini ülke kalkınmasındaki önceliklerine göre geliştirmek, özendirmek amacı ile kurulan ve faaliyet gösteren “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(TUBİTAK)” yani Pardus projesini yürüten kurumun bu listede parantez içinde “(kısmen)” ifadesi ile bile yer almıyor olması gerçekten kötü bir durum. Kendi kullanmadığı işletim sistemini Türkiye’de bilimsel araştırmalarda kullanmaya teşvik etmesini de beklememek lazım.(Bu konuda bir yanlış varsa lütfen beni düzeltin bu listede o ismi görecek olmak beni çok mutlu edecektir)

Mevcut durum bu iken, çözümü de yukarıda bahsettiğim örgütlenme ile yine ülkemizin bilim yolunda ilerleyen genç bilim insanlarının oluşturacağı talep ve karşılıklı etkileşim ile olacaktır.

Kurumsal Alanda Pardus

Pardus projesinin bireysel kullanım dışında sunduğu temel ürün “Pardus Kurumsal” sürümü. Çok önemli, çok teknik konuları barındıran bir konu, kurumsal alanda Pardus kullanımı. Bu konuda aslında bir fikrimin olması pek söz konusu değil. Pardus Kurumsal 1’i deneme imkanım olmadı, Kurumsal 2 ise henüz geliştirilme aşamasında ayrıca Kurumsal çözümler ile ilgili de pek teknik bilgim yok.(örn bir sunucu nasıl kurulur, istemcilerin kurulumu&bakımı ortak yazıcı tanımlama, kurum içi mesajlaşma kurulumu, ortak veri tabanı vb)

Teknik konularda eminim Pardus geliştiricileri gerekenleri yapıyorlardır. Benim dikkat çekmek istediğim nokta, Kurumsal alanda Pardus’un kullanılabilirliği ve işletmelere/kurumlara özel çözümlerin nasıl ve ne kadara sunulacağıdır. Sadece iki konuya değineceğim:

*Bir işletme Pardus Kurumsal kullanmaya başladı, çeşitli kamu ihaleleri var ve firma bunları takip ediyor. Fakat ne yazık ki birçok internet sitesi düzgün bir biçimde kodlanmadığı için doğru şekilde görüntülenemiyor, veya çeşitli çevrimiçi servislere giriş yapılamıyor. Malum durumda Internet Explorer ile doğru görüntülenebilen bu hizmetlerden bu işletme nasıl yararlanacak ? İhale duyurularının ve başvuruların yapıldığı site standartlara uymuyor diye firma bu ihalelere katılamayacak mı ? Alternatif olarak nasıl bir yaklaşım ve çözüm sunmak gerekir, Kurumsal 2 ile birlikte IEs4Linux kurulu mu gelmeli ? Veya işinizi görmez ise IEs4Linux veya Wine ile kurabilirsiniz mi denmeli? Bu konu kafamı gerçekten kurcalıyor…Veya dosyaların doğru görüntülenmesi, personelin farklı bir işletim sistemine uyum süreci, vb gibi küçük ama Kurumları Pardus kullanımından caydıran sorunlar….

*Pardus kullanan bir işletme, kendine özgü bir çözüm için bir yazılım şirketini davet etti, atıyorum kendi isteklerine göre bir stok takip programı yaptırmak istedi(veya başka bir program düşünün) bunu kaç kişiye yaptırabilecek veya ne kadar bir maliyeti olacak. Pardus’un teknik desteğini profesyonel olarak kimlerden ve ne kadarlık bir ücret karşılığı alabilecek(Windows ile karşılaştırmalı olarak) ? Ben işletmeci olsaydım bu sorular kafamı kurcalardı.

Kurumsal alanda Pardus kullanımı imkan/maliyet ve karşılığında pazarlama ile üçlü bir düğüm olarak durmakta. Özellikle pazarlama kısmı tamamen kapalı bir kutu. Kamu kurum ve kuruluşlarında Pardus kullanımı konusu içimi o kadar bulandıracak bir konu ki es geçiyorum…

Eğitim Alanında Pardus

Pardus’un geleceği konusunda en ümitli olduğum alan Eğitim alanı. Dünya’da özgür yazılımın eğitim alanındaki kullanımı hızla artmakta ve çok başarılı özgür yazılım ürünleri ve dağıtımları ortaya çıkmakta. Son günlerde fırsat buldukça eğitim yazılımları ve eğitim alanını hedef seçmiş GNU/Linux dağıtımlarına gez gezdirmekteyim. Gerçekten çok başarılı ürünler ortaya çıkmış durumda ve hali hazırda bütün güzelliği ile kullanılmayı beklemekte.

Pardus’un okullarımızda yaygınlaştırılması gerektiği herkesin ortaya attığı öncelikli fikirlerden. Çok haklı olduklarını düşünüyorum. Taşlaşmış eğitim sistemi içerisinde emeklerini takdir ettiğim öğretmenler bu konuda çaba göstermekteler. Yeniliğe açık bu öğretmenlerin çabaları ile hem öğrenciler Pardus ile tanışarak hem kendilerini geliştiriyor ve çok yönlü bilgisayar okur yazarlığı kazanıyorlar. Bu hem Pardus projesinin hemde gençlerin geleceği açısından çok önemli, belki Pardus kullandıkları için bir işe girecekler veya bilgi işlem alanına ilgi duyup ileride özgür yazılım üretecekler kim bilir…

Bu özverilerin yanında, yaşanan mevcut sorunlar can sıkmakta, Milli eğitim bakanlığı ile çeşitli konularda protokoller imzalanmış olsa da, Milli eğitim bakanlığından öğrenci ve öğretmenlerin hizmet aldığı birçok servise Pardus ile erişmek/giriş yapmak bildiğim kadarı ile hala mümkün değil. Bir taraftan bilgisayarlara ikinci işletim sistemi olarak Pardus kurdurmak, veya bilgisayar eğitmenlerine Pardus eğitimi verdirmek, diğer taraftan da en basit ve temel servislerden mahrum bırakmak insanların zihninde büyük anlamsızlık boşlukları oluşturmakta.

Milli eğitim Bakanlığı’ından bahis açılmışken, okullarda ve kurumda tamamen Pardus kullanımının zorunlu kullması fikri birçok kişi tarafından dile getirildi. Türkiye’nin 81 ilinde okullara teknik destek verebilecek personelin eğitilmesi Milli Eğitim Bakanlığının ne kadar zamanını alır ve bilemiyorum, bu hizmeti dışarıdan almaya kalkarsa bu ne kadar mümkün olur onu da bilemiyorum. Türkiye’deki binlerce okulun ihtiyaçlarına 45-50 kişilik Pardus geliştirici ekibi ne kadar yetişebilir onu da bilemiyorum. Henüz böyle bir şey için erken denilse de, geç olan bir şey var ki o da Pardus ve Milli Eğitim Bakanlığı servislerine erişim sorununun halledilememesidir.

Eğitim alanında Pardus kullanımında bütün yük öğretmenlerimize düşüyor. Bu noktada bu konunda özveri gösteren öğretmenlerin bir araya gelip, ihtiyaçlarını belirlemesi, bu ihtiyaçlarını karşılalayacak yazılımları araması bulması veya geliştirilmesini talep etmesi gerekmekte. ve en önemlisi özverili çabaların devamı gerekmekte. Öğretmenler gibi birçok ilköğretim okulu öğrencisi Pardus kullanımını yaygınlaştırmaya çalışmakta, tepki görmeyi göze alarak bunu yapan birçok öğrenci hayal kırıklıklarına rağmen yola devam etmekteler.

Başarılı eğitim temelli GNU/Linux dağıtımlarını incelemek Bu noktada Pardus depolarını eğitim yazılımları ile zenginleştirmekte yol gösterici olacaktır. Bu konuda eğitimciler tarafından  bu adresteki dağıtımlar incelebilir (UberStudent’a dikkat çekmek isterim)

Sonuç olarak:

Bilimsel Kurumsal ve Eğitim Alanlarında Pardus kullanımı şu anda pek varlık göstermemekte. Yaşamın bu temel alanlarında kullanımın artırılmasını sağlamak projenin gelişimi ve devamlılığı açısından bence çok önemli bir yer tutmakta. Bu konuda Pardus geliştiricilerinden ziyade, bu alanlarda Pardus kullanmak isteyen, daha doğrusu Pardus’u kullanılabilir kılmayı isteyen kişilere görev düşmekte. Yukarıda bahsettiğim örgütlenme, vb gibi bir yapılanma mutlak gerekli bir konu. Fakat bu durumda böyle bir yapılanmanın hemen netice vermesini beklemek güç. Örneğin topluluk sitelerinde özel bölümler açmak önemli olacaktır fakat katkısı yavaş bir ivme ile olacaktır. Bunu yaparken ilk yazılarımda belirttiğim kullanıcı profilin belirlenmesi gibi bir çalışma ile bu alanlardaki kullanıcıları tanımak ve yabancıların “agent” bizim de mümessil veya temsilci diyebileceğimiz kişilerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde çeşitli meslek grupları, kullanım alanları ve ihtiyaçların belirlenmesi mümkün olacaktır.

Aklımda gönüllü bütün Pardus kullanıcıları tarafından doldurulabilecek şöyle bir form bulunmakta:

Ad, Soyad:

Yaş:

Meslek:

Mesleğiniz/Göreviniz:

Pardus’u bireysel kullanım dışında Akademik, İş veya Mesleki amaçla kullanıyor musunuz ?:

Mesleğinizde hangi yazılımları kullanıyorsunuz :

Kullandığınız yazılımların açık kaynak muadiller var mıdır ? Varsa nelerdir:

İşiniz/Mesleğiniz ile ilgili hangi yazılımları Pardus Deposunda görmek isterdiniz:

Pardus’un Bilimsel, Kurumsal, Eğitim alanlarında gelişmesine katkı vermek ister misiniz ?:

Yukarıdaki alanlarda nasıl bir katkı verebilirsiniz ?:

Yazılım geliştirme() Yazılım test etme() Yazılımlar ile ilgili Türkçe Belge Yazma() Çeviri() Diğer……..

Özensiz yazmış da olsam böyle bir form ve bu bilgilerden bir veritabanı oluşturmak, organize olmak çok daha kolay ve verimli olacaktır gibime geliyor.

Pardus Üzerine Tespitler, Eleştiriler, Öneriler ile ilgili beşinci ve son yazım Pardus ve Geleceği’nde görüşmek üzere.

Mutlu Günler.

Kategoriler
Pardus

Pardus Üzerine Tespitler, Eleştiriler, Öneriler #1

Sonunda tezimi enstitüye teslim ettim, ve artık kendime zaman ayırabiliyorum. Epeydir yazmaya fırsat bulamamıştım. Nihayet artık yazabiliyorum. Bu yazımın konusu da daha önce bir kaç kere yazdığım “Pardus üzerine eleştiriler ve notlar”. Artık bu konudaki yazılarımı numaralandıracağım, önceki yazıları es geçiyorum, çünkü bu yazımda da onlardan farklı bir şey demeyeceğim. Bazı tespitlerde bulunmaya, eleştiriler(bunlar büyük çoğunlukla olumsuz olacak, çünkü olumlu eleştirileri sürekli yapmaktayım) yapmaya ve önerilerde bulunmaya çalışacağım. Aslında kolay bir yazı dizisi olacak, çünkü herkes tarafından görülen, çözümü bilinen ve nedense üzerinde hiçbir şey yapılmayan konuları yazacağım. Bunları aslında buraya değil, pardus-camia listelerine yazmayı düşünmüştüm, hatta bugün bu e-posta listesine üye oldum. Fakat yazacağım şeyleri daha rahat ifade edebilmek ve birden fazla konuda görüşlerimi belirtmek için buradan yazmanın daha doğru olacağı kanaatine vardım.

Pardus üzerine tespitler, eleştiriler, öneriler konulu beş yazı yazmayı düşünüyorum. Kesin olmasa da kısa bir zaman içerisinde bu yazıları tamamlamayı düşünüyorum. Yazıların daha düzenli olması açısından bu yazıların konularını yazmak istiyorum;

Konu başlıkları yukarıdakiler olacak, yazıların seyrinde bu başlıları takip etmeye, içeriği de başlıklara uyun olarak seçmeye özen göstermeye çalışacağım. Bu yazıları neden ve ne sıfatla yazdığım gibi bir soru olur ise, tek vereceğim yanıt; yazamam için bir neden olmadığı olacaktır. İlk yazı ile başlayalım

Genel Durum Ve Temel Yanlışlar

Pardus ilk ortaya çıktığından bu yana hepimizin göz bebeği, ilgi odağı durumunda. Şöyle geriye dönüp baktığımda iki şeyi hızlıca hatırlayabiliyorum ve konuşulanların izlerini görüyorum, birincisi “milli işletim sistemi” ikincisi ise daha taze bir kavram olan “özgürlük için Pardus” yaklaşımı. İlk yaklaşım olan “milli işletim sistemi” konusunda yaşanan tartışmalar, eleştirilerin eksi yönde katkılarını tespit etmek güç değil. Daha yeni bir tartışma olan ve Pardus’un oluşturulmasında kullanılacak “özgür olmayan bir araç”tan kaynaklanan tartışmalar, ise “özgürlük” yaklaşımına büyük eksiler sağladı. Bence bu ikinci tartışma, ilkine oranla çok daha fazla hasar ve belirsizlik bıraktı. Nedeni ise bu sefer konunun özgür yazılımın ve Pardus kullanıcılarının “öz”ü ile ilgili olmasıydı. Bu iki konunun detayına burada girmenin fazlaca bir anlamı yok, burada esas nokta ve ders alınması gereken şey bu iki büyük tartışma ve geride bırakılan “Kimlik Sorunu”. Bu çok basit ve göz ardı edilen bir sorun, belki birileri çıkıp Pardus nevi şahsına münhasır’dır kimlik sorunu yoktur diyebilir, fakat şu iki sorunun cevabını olması gerektiği gibi ve “öz”e dayanarak yanıtlamak maalesef güçtür;

  • Pardus nedir, neleri amaçlar ?
  • Neden Pardus kullanılmalı ?

Birçok insan bu iki soruya yukarıdaki iki tartışmanın etrafından geçmeden cevap veremeyecektir. Rafa kalkan ilk tartışmanın ardından, daha kabul gören “özgürlük için” anlayışı ise, sadece gölgesini kovalayabildiğiniz bir varlık gibi sizi yalnız bırakmaktadır(keşke böyle olmasa). Pardus anasitesinde bu sorulara verilebilecek en dolambaçlı ve en havada kalan cevaplar verilmeye çalışılmış(bknz.http://www.pardus.org.tr/hakkinda/). Görüldüğü üzere Pardus maalesef kendisini anlatamamaktadır. Ve şu an yeni kullanıcıları kendisine çekebilmek için bir nedeni maalesef yoktur. Pardus’un artık daha net şekilde kendini ifade etmesi gerekmektedir. Bu nedenle neyi hedeflediğini, ne olduğunu güçlü ve söylediklerinin altını çizerek söyleyememe aciziyetinden kurtulmalıdır. Örneğin; Pardus bilgisayar kullanıcılarına bir hizmet(service yazalım bazıları böyle anlar&böyle yabancı kelimeleri sever) sağlıyor, yenilik yaratıyor ise veya bilgi işlem teknolojisine bir katkı sağlıyor ise bunlar net şekilde belirtilmelidir.

Tüm bunlara ek olarak Pardus’un kime hitap ettiği de belli değildir. Pardus ile neler yapılabileceği bugüne kadar hiçbir zaman açık bir şekilde ortaya konmamıştır. Hedef kitlesi belli olmadığı üzere bu hedef kitlesine ulaşmak için bir yol da izlenmemiştir.

Giriş kısmını daha fazla uzatmamak adına, çok kısa bir şey yapalım, insan bazen kim olduğunu ne olduğunu hayatın yoğunluğundan unutur, hayatın içerisinde sürüklenirken birden yüzüne ayna tutar ve “ne halde” olduğunu ayna sayesinde görür. Pardus’un kimliğini yansıtan Pardus.org.tr sitesine bence bir ayna tutulmalı. Pardus anasitesi ne haldeyse Pardus projesinin kimliği ve insanlar ile etkileşimi de o haldedir. Konu ile ilgili burada epeyce yazmıştım. Bunların dışında şunları belirtmek istiyorum;

  • Anasitesinde insanları katkı vermeye çağırmayan, “Katkı Verin” diyemeyen bir özgür yazılım projesi olduğunu
  • Kendini tanıtabilecek bir ekran görüntüsü, bir masaüstü turu veya “Kurumsal” alanda ne işe yarayabileceğini gösteremeyen bir işletim sistemi olduğunu
  • Anasitesinde sunduğu belge, ve kılavuz verisinin amatör bir yazılım sitesindeki belgelerden ve kılavuzlardan daha az olan bir yazılım olduğu.(Buna ek olarak “Kurulum Kılavuzu” grub ekranında bitiren bir anlayışla sanırım İnternet bağlantısı nasıl yapılır, ekran kartı sürücüsü nasıl yüklenir bilgilerine gerek duymadığını, çünkü adı hiç bir yerde geçmeyen ve ziyaretçisinin ne olduğunu bilmediği “KAPTAN”ın halledeceğini telepati yolu ile gösterilmektedir.)

Birde, Kariyer sayfasında(http://www.pardus.org.tr/kariyer/) sanırım şu anda 3 tane aktif ilan var, nedense ilan tarihleri yazmıyor. Yılda iki kez güncellenen bir web sitesine girmekten bıkmış arkadaşlar göremediyse duyurulur.(Başta proje sorumlusu olmak üzere birçok geliştiricinin bu sayfayı pek ziyaret ettiğini düşünmüyorum, çünkü ziyaret edilecek bir içerik, bir aktivite yok.)

Diğer dağıtımların web sitelerine bakınca aradaki farkı ve olması gerekenleri daha rahat göreceğinizi düşünmekteyim. Bunca yıldır adam gibi bir web sitesi oluşturamamanın arkasında ne var doğrusu bilmek istiyorum… Tabi diğer işlerden fırsat gelmemiş olabilir, ne olacak ki altı üstü bir web sitesi, Pardus”u bilen iyi bilir değil mi ? Artık bu konuyu dile getirmekten çok yoruldum. Yakışmadığını, doğru bir pazarlama, doğru bir sunum olmadığını, ve en çok da Pardus’a emek verenlerin emeğine karşılık saygısızlık olduğunu düşünüyorum.

Web sitelerinden başlamışken, Pardus projesinin resmi bir belge sitesi yok, resmi olamayan PardusWiki’si var ve buraya Pardus’u geliştiren kişiler, uğramıyorlar. Çok garip değil mi, üreten kişiler ne ürettiklerini yazmıyorlar, yazıyorlarsa da bilmediğimiz bir yere yazıyorlar. Pardus’un İngilizce bir geliştirici sitesi var, daha doğrusu geliştirici merkezi( Developer Base) olamasını doğru buluyorum, fakat yanlış bulduğum şey Türkçe bir geliştirici merkezinin olmaması, Türkçe konuşan geliştiricilerin ezici çoğunlukta olduğu ve “hakkında” sayfasında ülke..ülke..ülke…ülkemiz…ulusal… ile başlayan bilgi teknolojilerinin gelişmesini vs hedefleyen bir dağıtımın Türkçe geliştirici yetiştirme kapasitesinin daha iyi kullanabilineceğini düşünüyorum. Bunlara “Camia” konusunda daha detaylı değinmek istiyorum.

Neyse başka bir konuya atlayalım. Bildiğim kadarı ile TÜBİTAK, Pardus için profesyonel bir PR(Halkla İlişkiler) ajansı ile çalışıyor(Artistanbul ile karıştırılmasın), acaba bu ajans bugüne kadar Pardus ile ilgili nasıl faaliyetlerinde bulundu ? Bunun yanı sıra, yazılı ve görsel basında özellikle internet medyasında Pardus ile ilgili neden düzenli bir bilgi akışı sağlanamadı ? En azından yeni sürümler duyurulamaz mıydı. Büyük internet gazetelerinin teknoloji haberleri, sineğin yaından haber çıkarırken Pardus ile ilgili haber servis edememek kimin başarısızlığıdır ?

Sonuç olarak toparlamam gerekirse, Pardus kendisini daha aktif tanımlamaya başlamalı,kimliğini net şekilde ortaya çıkarmalı, pardus.org.tr derhal elden geçirilmeli ve yukarıda verdiğim bağlantıda gösterilen diğer örnekler ile aynı kaliteye getirilmeli. Bunlara ek olarak daha aktif tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmeli, daha doğrusu artık hissedilen tanıtım faaliyetleri gerçekleşmeli.

Bir sonraki yazımızda, Pardus kullanıcılarının sayısı, Pardus geliştiricilerinin durumları, Camia, kullanıcılardan geri bildirim vb gibi yöntemlerle iletişim kurma, e-dükkan vb gibi konular üzerine eğileceğiz.

Yorumlamaktan ve yanlışlarımı düzeltmekten çekinmeyiniz. Eğer itirazınız Pardus ve kazandığı başarı, başarım süreci ile ilgili ise lütfen bunun kullanıcıların özverileri ile mümkün olduğunu hatırlayınız.

Mutlu Günler

Kategoriler
Genel

Pardus Üzerine Notlar,Eleştiriler,Öneriler…

Pardus-Linux.org gezegenindeki ilk yazımda da belirttiğim üzere ,pardus konusunda eleştirilerim görüşlerim ve önerilerim üzerine epeydir bir yazı yazmayı düşünmekteydim ve kısmet bugüne imiş.

Herşeyden önce bu yazıyı okurken yazının temeline oturttuğum iki temel düşünce var, yazımı bu temel düşünceler ekseninde okuyup değerlendirirseniz sevinirim.

  1. Pardus Gerçekten iyi ve üzerinde çok emek harcanmış başarılı bir linux dağıtımıdır, diğer büyük dağıtımlardan aşağı kalır bir yanı yoktur,aksine birçok artısı da mevcuttur.
  2. Eleştiri ne kadar sert olsa da yapıcı yönü vardır, eleştiri yersiz de olsa dikkate almak gerekir ve aksine cephe almamak ; eleştiriyi yapan kişinin fikirlerini belirtme özgürlüğüne saygı göstermek gerekir. Eleştiri olmadan eksikleri görmek zorlaşır ve, eleştirinin yapıcı yönünü kabul etmek alçakgönüllü ve erdemli bir davranıştır.

Dedikten sonra görüşlerimi aktarmaya başlayabilirim.

Pardus ve Topluluk : Kullanıcısız bir işletim sistemi düşünmek ne kadar havada kalır ise, kullanıcılarını göz ardı eden bir işletim sistemi de o kadar havada kalır ve geleceğe yönelik kayıpları bugünden alır. Mevcut ortamdaki taraflaşma ortadan kaldırılmalı ve bir uzlaşı ortamı yaratılmalı.
Daha da açmak gerekirse diyalog ortamı ve faydalar çerçevesinde 10910 üyeli ve aktif bir destek forumu nedeni ne olursa olsun göz ardı edilmemeli,kişisel yanlışlar ve tutumlar bu kadar insana mal edilemez.

  • Özgür felsefede özgürlük temasında hareket ediliyorsa , insanlara alternatifini göstermeden tek bir adrese Öİ’ye yönlendirme ne kadar doğrudur ? Bu bir manipülasyon sayılmaz mı ? Özgürlükiçin sitesi özellikle son yeniliklerinden sonra gerçekten ilerleme gösterdi ,fakat bu destekli ve planlanmış bir proje olmasına rağmen açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki yeterli değil, içerik olarak çok eksik.
    Bu adreste Sayın Erkan Tekman’ın yazısından da anladığımız üzere özgürlükiçin sözleşmeli firma tarafından idare edilen bir hizmet sitesi,ve bunun için çaba gösteriyor, fakat gerçek anlamda olması gereken hedefleri aktiviteyi ne kadar yakaladı ? Pardus-linux.org arşivindeki bilgiler Öİ içeriğine kıyaslandığında acaba kaç kat zengin bir içerik kıyaslamış oluruz. Veya destek forumlarında bir soruya ortalama kaç gün/saat içerisinde cevap gelmektedir ? Cevap yazan kişi görev sahibi moderatör mü yoksa gönüllü yardımcı olmak isteyen insanlar mıdır ?
    Böyle iki oluşum neden aynı anda ortak paydada kullanılmıyor ? Neden yok sayılıyor ? En olmadık Rekabetten neden faydalanılmıyor ki ? Çıta acaba rekabet olmadan nasıl yükselecek ?
  • Pardus geliştiricileri : Çoğumuz anasayfadan sonra birde pardus gezegenine uğruyoruz, ama gezegende yeni bir yazı okumak gezegende hayat belirtisi bulmaya benziyor. Geliştiriciler çok yoğun çalışıyor olabilirler fakat 15’er dakikalarını ayırıp yeni neler oluyor, neler üzerinde çalışıyorlar veya paylaşmak istedikleri herhangi birşeyi okuyuculara aktarmak çok mu zor, yoksa gezegeni gözardı etmek çok mu kolay ?

Detaylarda Pardus :Çok ufak şeyler bazen insanların görüşünü değiştirebilir, özellikle disiplinli ve ciddi insanlar karşılarındaki projenin ciddiyeti konusunda izlenimlerini küçük şeylerden edinirler

  • Firefox’taki yer imleri : Bize çok geniş kısayol imkanı sunan bu yer imlerinden acaba kaç tanesi ölü olmayan site veya kaç tanesi Firefox’u destekliyor ? Haberler->E-haber->Açık Gazete trajikomik bir örnek,sitede en son haberlerin(manşetler) üzerine gelip kendiniz görünüz,bu site hiçbir zaman firefoxa uygun olmadı. Sitede gezinemedikten sonra yer imlerinde olması biraz ironik değil mi ? Yer imlerini ekleyenler acaba bunun farkında olmadılar mı veya hiç açık gazeteyi ziyaret etmediler mi ? Bozuk standartlara karşı olan insanlar bozuk standartlara sahip olan bir siteyi kullanıcılara neden sunar ki ?

Genel Olarak :

  • Pardus Anasayfası : Tasarım olarak biraz geride kalmadı mı ? Pardus’un bir linux dağıtımı,ondan da ziyade bir işletim sistemi olduğunu insanların anlaması çok zor. Yeni bir tasarım yeni bir içerik, yeni belgeler ve İnsanların ilgisini artıracak bir yapıya kavuşması gerekmez mi. Diğer dağıtım siteleri ile karşılaştırabilirsiniz.
  • Diğer Dillerdeki Pardus Siteleri : Italyanca pardus ölü durumda, şu anda özveri ile yürütülen birtek “Hollandaca Pardus” vardı ,fakat ona da bu aralar erişmek mümkün değil,forumu ile birlikte uçmuş görünüyor, ki distrowatch sitesindeki uluslararası forumdu. İngilizce pardus sitesi ise yine doyuruculuktan uzak ve vasat, anasayfaya en azından şık bir ekran görüntüsü koymak zor olmasa gerek.
  • Distrowatch/pardus: Distrowatch linux dağıtımlarının tartıldığı bir site, Pardus şu an son 6 aylık verilere göre günde 207 kez görüntülenme ile 35.sırada, kötü bir sıra değil ama pardus çok daha iyisini hak ediyor. Son 3 aylık ve 30 günlük verilere bakarsak ise durum vahim 50. sıralara çoktan düşülmüş durumda. En azından diğer dağıtımlar gibi arada pardus bülteni ve Güncel tutulan tam paket listesi ile albenisi artırılabilir.Baktığımızda diğer ciddi dağıtımlarda birçoğu paket listesini tam olarak distrowatch’ a aktarmış durumda(ubuntu,opensuse,mandiriva gibi ilk 10 dağıtım).Bu ciddiyet açısından önemli.Birde Distrowatch sayfasındaki bağlantılardan kaçı işe yarar bağlantı ?

Özetlersek : Pardus projesi geçen zamanda çok şey başardı ve başarıları daha büyük sorumluluklar ve daha fazla kullanıcı beklentisi getirdi. Daha ileriye gitmek için dünyaya açılma hedefine odaklanılmalı ki farklı atmosferdeki insanların katkılarına kesinlikle ihtiyaç var. Bu katkıları elde edebilmek için gerekli altyapı oluşturulmalı ve bunun idaresi için gerekirse gönüllü kullanıcılardan destek alınmalı, yetkinlik testinden sonra gerekli öncülük görevini üstlenecek birçok kullanıcının varlığından eminim

Önerilerim :

  • Yeni bir pardus başlangıç sayfası Türkçe ve Uluslararası: Uluslararası versiyon için gerekirse pardus.org gibi bir alan adı paraya kıyılıp alınmalı ki en.pardus.org, de.pardus.org gibi subdomainler ile tek çatı altından idare edilebilmeli ( Tanıtım,Dökümantasyon,Wiki) ve bunlar için gerekli niteliğe sahip gönüllülerden yardım istemekten çekinilmemeli(yetkinlik testi). (alan adına pardus.org a alternatif bir isim aklımda var, kötü emelli kişiler için gizli tutuyorum 🙂 )
  • Distrowatch sayfasına çeki düzen verilmeli.
  • Özgürlük İçin ısrarına devam edilse de diğer gönüllü siteler ve oluşumlar yapıcı şekilde desteklenmeli kimse Pardus projesinin kötülüğünü düşünmüyor.
  • Pardus başlangıç sayfası : Ben bunun için elimden geldiğince örnek bir sayfa hazırladım, burada duyurusunu yapmıştım ve BURADA. Bunun gibi bir sayfa firefoxta açılış sayfası olsa güzel olur (türkçe ingilizce) arama sonrası sponsor reklam geliri ile de talep edenlere bedava cd yollama projesi hayata geçirilip finanse edilebilir.
  • Pardus Dükkan nerede kaldı ? (pardus dükkan ihalesi ile birlikte ukaeka duyurularında birde teknik hizmet ihalesi vardı,şu an yayında yok ama ne olduğu hakkında fikri olan ?) Pardus dükkan Öİ bünyesinde hizmete girecekti, hazır öi demişken : E-dükkan-temalar-ParDon nerede kaldı acaba ? Tema konusunda sanat.pardus.org iyi bir ders olmadı mı ? İnsanları kde-look ‘ a yönlendirmek daha akıllıca değil mi ?
  • Ufak tefek eksikler giderilmeli, özellikle firefox bağlantıları derhal elden geçmeli.

Ve en önemlisi John Lennon‘dan “Give Peace a Chance” şarkısı özümsenene kadar dinlenmeli kavgalara küskünlüklere, göz ardı etmelere son verilmeli. Gerekirse öpüşülüp barışılmalı.

Listeye şu anda aklıma gelmeyen şeyleri ilerde ekleyebilme hakkımı saklı tutarım 🙂

Eleştirilerimin hoşgörü ile karşılanmasını umar, Saygılar sunarım.