Yine çok güzel bir e-dergi karşımızda, katkıcıların ellerine sağlık. Duyuruyu iletmek için biraz geç kalsam da bundan sonraki duyuruları ivedilikle paylaşacağım.Sizde öyle yapın.
Sabit diskimin dolduğunu farkedince Filelight isimli programla diskimde ne var ne yok bakarken birden fark ettim ki “/var/tmp/kde4cache-kullanıcıadı/kpc” dizini 4.1 Gb boyutuna ulaşmış. Fark ettim ki her denediğim plasma tema 120 mb lık bir data dosyası birde 32 mb lık bir index dosyasını bu önbellek dizinine bırakmış, malum masaüstü görünüm ayarlarından tek tıklama ile yeni tema indirilebiliyoruz, ve hali hazırda kurulu onlarca tema bulunmakta, bu temaların boyutu 1 mb bile değilken her seferinde farklı farklı önbellek dosyaları ile sabit diskimizi dolduruyormuş meğer. Aslında sistemin kapanışta bu dosyaları silmesi lazım diye düşünüyorum ama, Pardus 2008 de KDE3 üzerinde KDE4 biraz mutant olduğu için böyle bir sorun olması normal. hata sistemine bildireceğim.
Gelelim sorunun çözümüne, korka korka da olsa ilk önce deneyipde kullanmadığım temaların dosyalarını sildim, sonra da aman ne olacak ki deyip “.directory” girdisi haricinde bütün içeriği sildim, akabinde sistem gerekli dosyaları hemen oluşturuverdi. 4.1Gb gitti yeni boyut 172 Mb 🙂
Eğer Masaüstü Efektleriniz açıksa ve panelinizin transparanlığı giderse, bir sonraki başlangıçta düzelecektir, olmadı tekrar Masaüstü efektlerini aç kapa yapın yeniden başlatın.
Eğer KDE4 kullanıyorsanız /var/tmp/kde4cache-kullanıcı-adı/kpc dizininizi kontrol edin derim 🙂
KPSS’ye hazırlık için en doğru bence yöntem doğru malzemelerle ve doğru kitaplarla çalışmak. Lisans hayatımızda öğrendiklerimizi soru odaklı bize sunup pratik şekilde öğreten ve hatırlatan ve pratik yaptıran kitaplar en doğrusu.
Bu yüzden bende biraz araştırmadan sonra alacağım kitaplara karar verdim. Bu yıldki KPSS’de kesin olan bir şey varsa o da önceki yıllarda doğru olan şey, yani geçmiş yıllardaki sorularla benzer sorular geleceği. En mantıklısı ve en kolayı oalrak Geçmiş yıllarda çıkmış sorular ve çözümleri ile Konu anlatımlı İktisat ve Hukuk kitaplarını almaktı. Öyle de yaptım.
Ankara’da bulunmam dolayısıyla kitapları da oradan alayım dedim, zaten ençok KPSS yayını Ankara’da bulunuyor. Kızılay’daki Dost Kitabevinde birkaç gün kitap baktıktan sonra “Yargı Yayınları”nın KPSS-A Çıkmış Sorular, İktisat ve Hukuk kitaplarında karar kıldım. Fakat kitap fiyatları malum bu üç kitap yaklaşık 130 milyon tutmaktaydı. Arkadaşlarımdan aldığım tavsiyeler Olgunlar ve Birlik İşhanında bu kitapları nakit çok daha ucuza alabileceğim şeklindeydi. Bende tercihimi Birlik İşhanından yana kullandım, hemen Dost Kitabevinin aşağısında bulunuyor.
Neyse kitapları almaya karar verince son birkez Dost Kitabevinde bakınmaya gittiğimde benle aynı dertten muzdarip iki arkadaşla tanıştım. Onları da alıp doğru Birlik İşhanına gittik alt katta “Yöntem Kitapevi” nde bu kitapları yaklaşık %45 nakit indirimle 70 TL ye aldık 🙂 Malum kriz işler kötüymüş iş umudu KPSS için bile insanlar kaynakları kesmiş demek ki… Neyse size tavsiyem bu kitapları bu şekilde almanız. Diğer bir alternatif olarak yayın evlerinin adreslerindeki merkezlerinden daha ucuza almak olabilir…
Bildiğimiz gibi Amarok üzerinde Last.fm eklenti hizmeti ile dinlediğimiz şarkıları Last.fm’e yollayıp profilimizi besleebiliyoruz. Fakat son günlerde farkettim ki Amarok’un bu özelliği (scrobbling sanırım) çalışmıyor. Biraz araştırmadan sonra bu konunun hem Last.Fm sunucu tarafı hemde Amarok tarafından kaynaklandığı ve bu hata ile ilgili bir yama(patch) yayımlandığını öğrendim. Yama bir sonraki Amarok 2.1 beta sürümünde yayımlanacak fakat düzeltmek için paketlere uygulanabilirmiş. Umarım bir an önce bizim depolarda da düzelir.
Amarok çalışmayınca depoda Listen (Gnome medyaçaları) yükledim fakat onunda bu scrobbling malesef Listen’da da çalışmıyordu. Bende Amarok’un eski sürümü hala sistemdeyken onu deneyeyim bari dedim, ve tabi ki sorunsuz çalışıyor ve scrobbling’de bir sorun yoktu.
Burada Amarok 2 den memnun olmayanlar KDE4’lü Pardus 2008 üzerinde eski Amarok’u kullanabileceklerini belirtiyorum 🙂 Şöyle : “/usr/kde/3.5/bin/” dizininde “amarok” dosyasına çift tıklayın ve eski amarok’un tadını çıkarın. Dosyayı kopyalayıp ev dizinine yapıştırıp da çalıştırabilirsiniz 😉
Uzun zamandan beri beklediğimiz OO3 Pardus Test Deposunda çeşitli eklentileriyle birlikte yerini aldı, OO3 paketini kurulumunda OpenOffice2.4 srümü kaldırılıyor.
Unutmadan Zemberek imla denetimi “eklenti olarak” kurulma durumunda bu eklentiyide firefoxtaki eklentiler gibi kurabiliyoruz, openoffice-tr.org sitesinde göreceğiniz bu eklentiyle öncelikli olarak OpenOffice 3 keyfini sürebilirsiniz.
Birçok yeni araç ile ofis çalışmalarınızı kolaylaştıracağına eminim.
Önemli Not : Bu Günlük Girdisini KOrganizer üzerinden yazıyorum. Başarılı olursa nasıl olduğunu tarif edeceğim 🙂
Bu girdiyi Pardus üzerinde playground deposunda bulunan Bilbo blog editörü ile girmekteyim. Umarım çalışır.
Worpress’de zaman diliminizi ayarlamayı unutmayın.Genel ayarlardan şu an UTC+ 3 dilimi doğru saati veriyor aksi halde zamanlanmış yazı olarak kalıyor yazılarımız. Ses kontorol sii sii.. Deneme…
Düzenleme de çalışıyor ne güzel ne güzel 🙂 Ohh etiket desteği bile var… Daha ne olsun
Birde resim koyalım baklalım olacak mı :
Günlüğümde kişisel yazı yazmaktan genellikle kaçınıyorum. Çeşitli evrelerden,aşamalardan,denemelerden sonra yarı başarılı yarı başarısız görüşmeler akabinde rotam Kamu Personeli Seçme Sınavı’na dönmüş bulunmakta. Tezim maalesef ikinci planda , bir müddet daha da öyle kalacak, ta ki bir iş bulup hayatımı yoluna koyana kadar… Üzgünüm,ama bu benim suçu değil, bu ülkenin suçu… Hepimizin yaşadığı acı gerçekler…
Bugün 1 nisan bir şeylere başlamak için güzel bir gün, KPSS 2009 27-28 Haziran 2009 tarihinde yapılacak sanırım 87 günlük bir sürem var. Bu süreyi en iyi şekilde hazırlanarak geçirmekten başka yapacak hiçbirşeyim yok. Stresli değilim, panik de değilim, KPSS’ye ilk kez de girmiyorum( önceki girişlerimde başarısız olduğumu sanmayın).
Genele hakim, pek planlı olmasa da kontrollü ve soru odaklı bir çalışma yapmayı düşünüyorum. Herkesin olduğu gibi benim de başarısız olma lüksüm yok. Ama dediğim gibi korkmuyorum. Bakalım neler olacak.
Şimdi oturup konu haritası oluşturacağım, bir takvim üzerinde yol haritası çizip işe koyulacağım. Kimse planına katı şekilde bağlı kalamaz elbette o yüzden ne kadar esnek bir tablo oluşturabilirsem kadar güzel olacak. Kişisel gelişim uzmanı değilim ama görüşüm günde 12 saat çalışmak size adam akıllı üç dört saat çalışmaktan fazla sadece zihinsel yorgunluk ve sağlıksızlık ve bıkkınlık kazandırır. Bu yüzden daha etkili olacak şekilde bir çalışma disiplini oluşturmakta da fayda görüyorum. ara ara buradan Kpss sürecimle ilgili yazmayı düşünüyorum.En iyisi Kpss için yeni bir kategori açayım ve sınava kadar çalışmalarımı ve sonucu da buradan yayımlayayım bakalım geriye dönük nasıl bir iz olacak.
Konuyu uzatmadan, KPSS’ye girecek herkese başarılar diliyorum, bu yıl ekonomik krizin etkisi ile rekor katılımın olacağını düşünüyorum(KPSS-A Grubu). 30 yıl önce diplomalarınızla herkesten saygı göreceğiniz durumdayken, bu zamanlarda yüksek diplomalarınızla kapılarda sıra beklerken, ırgat pazarındaki işçilerden farkınız yoksa bundan siz utanmayın…
Herkese mutlu günler, mutlu çalışmalar, mutlu 1 Nisanlar 🙂
Recep İvedik-Ahhh yaktılar beni Ali Kerem … Yediler beni Nerd Aliii !!!!!! Hiç de yardım etmedin kurtarmadın, sık şunu gözüme…Allaaahh , kız gözümüze biber spreyini dayadı hiçbişey yapmadın…Sık oraya…Ahhhh kör ettiler benii…Kör ettiler beni Nerd Aliiiiiii..Kör ettiler beni Nerd Ali !
Ali Kerem-Abi ben naaptım sen istedin o nick’i !
R.İ.-Ulan insan bir uyarır gerizekalıÂ sert kaçar diye , bilgisayar manyağı olan sensin !
A.k-O zaman napıyoruz biliyo musun yeni bir profil oluşturuyoruz, bi tane de yeni bir nickname buluyoruz
R.İ.- Git neyn oluşturuyorsan oluştur ordan !
A.K.-Hmm tamam abi.
R.İ.-Ahhh kör ettiler beniii….Kör ettiler beni Nerd Aliii !
Cüneyt ARKIN filmi olsa “Merd Aliii” olurdu 🙂 Ama bu derece komik bir sahne ne zamandır izlememiştim, kült olmaya aday 🙂
*Nerd: Sosyal olarak dışlanmış, sosyal aktiviteler yerine enteresan konularda bilgi sahibi olan ve sosyal hayat yerine o konulara yönelen kişi, sosyal olarak başlarısız oldukları için çoğu zaman “loser”(kaybeden) olarak değerlendirilirler.
Bundan birkaç gün önce Hürriyet Gazetesi internet sitesinde kısa bir haber okumuştum;Â bu haber Rusya’da işsiz kalanlara yönelik yeni bir uygulamadan bahsediyordu, haber kısa olduğu için aynen alıntılıyorum ;
Rusya’da işsiz kalan Sibirya’da altın arayacak
Nerdun HACIOÄžLU
Rusya’da giderek derinleşen krizin etkisiyle artan işsizliğe Kremlin yönetimi ilginç çözüm formülü geliştirmeye başladı.
Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev, Başbakan Vladimir Putin hükümetine özel talimat vererek, işsiz kalan vatandaşa ferdi değerli maden arama sertifikası çıkartılmasını istedi. Medvedev’in bireysel değerli maden arama sertifikası, tıpkı 1850 yıllarında Amerika’daki “Altın salgını” modelini kopyalamış oluyor. Krizin reel sektörü en ciddi etkilediği Rusya ağır sanayi tesislerinin bulunduğu Magadan bölgesinde uygulanmaya başlayacak ferdi altın arama sertifikası fabrikalardan çıkarılan binlerce işçinin yeni uğraşı haline gelmesi hedefleniyor.
Bu haberi okuyunca acaba Tezim olan “Yoksullukla Mücadele” konusunda bir düşünce çıkarabilir miyim diye düşündüm, altına hücum gibi olmasa da işsizler için çeşitli işler üzerinde girişim yapabilmeleri için “Ferdi Ruhsatlar” konusu küçük de olsa katkı sağlayacak bir düşünce temeli gibi duruyor.Kısaca açarsak bu girişimcilere ruhsat edinmede kolaylık, işini kaybetmiş kişilerde çeşitli vergi muafiyetleri gibi bireysel girişimi canlandırmayı destekleyici bir uygulama olarak üzerinde durulması gereken bir konu diye düşünmekteyim. En ekonomiye katkısı en basitinden kahvede okeye dönmekten daha fazla olacaktır…
Bugün işsizlik rakamları açıklandı :
Aralık 2008 Sonu itibarı ile işsizlik %13,6, işsiz sayısı 3 milyon 274 bin kişi !
Elbette bunlar resmi rakamlar, gerçek rakamların çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. İşsizliğin tanımındaki iş bulma ümidini yitirmiş kişiler işgücüne[işsizler arasına] dahil edilmemekte, o halde kahvede ümitsizce okeye dönen insanlar zaten işsiz değil(!)… TUİK anketleri kentsel/ kırsal işsizlik kavramları ve eleştiriler daha geniş ve başka bir tartışma konusu…
Rusya’daki bu haberden sorna “Altına Hücum” (Gold Rush) konusunda biraz araştırma yaptım, Idaho Eyalet Universitesinde yayımlanmış çok kısa bir özet okudum ve sizinle paylaşmak istiyorum.
Kazara Bir Keşif :
Altın ilk olarak genişleyen tarım imparatorluğu için bir kereste fabrikası inşa etmek için için rençper John SUTTER”ı işe alan James MARSHALL tarafından keşfedildi.Marshall kereste fabrikası için kereste doğrarken Amerikan Nehri suyunda birkaç altın parçası farkedetti ve bundan Sutter’a bahsetti. ne Marshall ne de Sutter bu olaydan kimseye bahsedip ellerindeki bu fırsatı kaçırmak istemediler, ve aralarında bu sırrı gizli tutacaklarına dair bir anlaşma imzaladılar.
Fakat birkaç ay içerisinde bu olay duyuldu ve yayıldı.1849 yılına gelindiğinde on binlerce genç erkek evlerinden ayrılarak bu hazinenin kendilere düşen payını almak için Kaliforniya’ya akın ettiler. Bazıları uzak mesafelerden yaya yolculuk Oregon-Kaliforniya parkurunu oluşturdular, güneyden gelenler ise buharlı gemiler ile Kaliforniya’ya ulaştılar. Yolculuk çok uzun ve sıkıntılıydı, birçok insan sıtma kolera gibi bulaşıcı hastalıklara yakalandı…
Altın arayanlara 49’lular denilmesinin temelinde bu insanların birçoğunun evlerini 1849 yılında terk etmeleri yatmaktadır, ve bu 49’luluk Amerikan tarihinde önemli bir yere sahip bir sıfat durumundadır(Oh My Darling Clementine gibi kültürel yansımaları), diğer bir önemli husus ise 49’lular sadece Amerikada yaşayan insanlar değildi dünyanın birçok yerinden farklı milletlerden insanlar altına hücum için Kaliforniya’ya gelmişlerdi.Altına hücum bir dünya olayı haline gelmişti ve altının cazibesinin etkilediği ülkeler arasında Meksika,Çin,Almanya,Fransa,Türkiye(!)(Osmanlı) gibi ülkeler bulunmaktaydı.
Yüksek Riskli Girişimcilik
Altına hücumda en başarılı girişimcilerden bazıları altından hiç nasiplenemediler, fakat altın arayanlara gerekli malzeme ve hizmetleri tedarik ederek zengin oldular. Örneğin Levi Strauss kuru gıda işine ,Philip Armour et madenciler için et marketi işlerine girdiler, Henry Wells ve William Fargo da madencilere güvenilir bankacılık hizmeti verebilmek için Wells& Fargo Co. şirketini kurdular.
Kadınların altına hücumda çok önemli yerleri ve etkileri olmuştu fakat katkıları ise günümüzde hala yeterince kavranamamıştır. O günlerde sayıları az olan kadınlar yeteneklerini ve ihtiyaçları fark edip girişimlerde bulunmaya başladılar. Bazı otoritelere göre bu tarihte ilk kadın hareketlerinin başlangıcı sayılabilir.
Altına hücüm mevcut bir takım nedenlerden ötürü önemlidir. Öncelikle, altın dünyanın birçok yerinden insanları Kaliforniya’ya getirdi, ve bölgenin bugünkü çok kültürlü yapısının çekirdeğini oluşturdu. İkinci olarak Kaliforniya’nın ve batı Bölgelerinin Amerikanın bir parçası olduğu e diğer batı bölgelerinin de Birleşik eyaletlerin bir parçası olacağını gösterdi. Son olarak altına hücumun uyandırdığı Yüksek Riskli Girişimcilik kavramı bugünkü Amerikan Kapitalist Toplumunun temel düşüncesini oluşturdu.
24 Ocak 1998 tarihinde, Birleşik Devletler altın acele ve 150. yıl dönümünü kutlayacak
* *Orjinal Metin : http://www.isu.edu/~trinmich/prback.html
Yukarıdaki yazdığı gibi altına hücumda en çok kazananlar altın maceraperestleri değil yüksek riskli girişim yapan maceraperster olduğu hiç şüphesiz, altın avcılarının birçoğu altın bulamadı, çoğu elleri boş bu maceradan vazgeçip Kaliforniya’ya yerleştiler, fakat unutmamak gerekir ki bazıları diğerlerinden daha şanslıydı ve küçük bir servet kazanabildiler.
Diğer bir husus ise yazıda geçen altın Avcısı Türkler, bunlar ile ilgili bir araştırma yapmadım fakat illa ki yapılmış bişeyler vardır, belki bazılarımızın büyük dedeleri birer altın avcısıydı, kim bilir belki de bazılarımızın Kaliforniya’da milyarder akrabaları olabilir 🙂
Gelelim esas soruya acaba biz 2009 yılında Türkiye’de nelere hücum edebiliriz ? Bu konudaki fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Mutlu Günler
Ne zamandır Pardus üzerinde Thunderbird kullanmaktaydım, fakat tam içime sinmiyordu, bir değişiklik yapıp KDE4 üzerinde büyük yeniliklerle gelen yeni Kmail ‘e geçmeye kadar verdim. hem KDE ile daha bütünleşik çalışması (Kalendar,Kontact,Korganizer,; KDEPim) ve eklentiye gerek duymadan düzgün bir şekilde sistem çekmecesinde çalışması etken oldu, birde Thunderbird den gelen posta sesini değiştirememem, çalışmaması ve bios’tan alışık olduğumuz kulak delen biip sesine tahammülümün kalmaması etkili oldu. Bu arada posta hesabımı da da Dreamhostun güzelliği ile squirrel mail’den Google Apps destekli Gmail‘e geçireyim dedim fırsattan istifade. Pardus-Wiki’de Kmail’için Gmail ayarları POP3 üzerine yazılmıştı imap talimatları ise yoktu. Olmaması olmayacağı anlamına gelmez dedim ve az araştırarak kolayca çalıştırdım. Adım adım ayarları takip edelim 🙂
1.Adım olarak gmail posta kutumuza giriyoruz.Sağ üstte ayarlar sekmesine tıklıyoruz, Yetkilendirme ve pop/imap ayarlarına girip imap’ı etkinleştiriyoruz. Gmail arayüzünde işimiz bitiyor.
2.Adım da ise geliyoruz Kmail programına, Araçlar -> Hesap Sihirbazına gelerek sihirbazı açıyoruz (eğer Kmail’in ilk açılışı ise otomatik gelecektir) Burada Yeni bir kimlik oluşturma seçeneğini isteğinize göre seçiniz bilgilerini giriniz ardından iler dediğinizde hesap için posta ayarları gelecektir buradan “Imap” seçiniz ve devam ediniz giriş bilgileriniz ve sunucu bilgilerinizi aşağıdaki gibi uyarlayabilirsiniz.
3. Adım böylelikle ilk ayarları yapıp bitir tuşuna bastıktan sonra Kmail penceresinde Ayarlar- > Kmail Uygulamasını Yapılandır Sekmesinde Hesapları Yapılandır diyoruz ve hesabımızı seçip Değiştir düğmesine basıyoruz. Aşağıdaki şekilde ayarlarımızı düzenliyoruz (Hesaplar Penceresinde Alma ve Gönderme Sekmelerinde Gönderme sekmesine tıklayarak gönderme ayarlarında gönderme hesap adını değiştirmeyi unutmayın :
4. Olarak güvenlik sekmesine gidiyoruz en sorunsuz ayarlar için aşağıdaki gibi “Sunucunun Neyi Desteklediğini Denetle ” düğmesine basıp gerekli ayarları Kmail’e bırakıyoruz. Bu adımlardan sonra herşey doğur şekilde yapılmışsa Posta kutunuza Kmail üzerinden erişmeye başlamış olmanız gerekiyor.
5. İpucu : Eğer birden çok posta hesabı kullanıyorsanız ve Gönder Düğmesindeki ok ile hesap seçmek zor ve yanlışlığa açık durumda olduğundan tıpkı Thunderbird’deki gibi gönderici seçme çubuğu ekleyelim. Kmail ‘de “Yeni” posta oluşturma düğmesine basalım, yazma ekranında Görünüm sekmesinde “Posta Gönderici” Seçeneğini işaretleyelim