Yoksullukla Mücadele konulu tezimle ilgili çalışmalarımı sürdürürken,başlangıç için tezimin dayandığı temel görüş ve yaklaşımın ne olacağı epeydir kafamda olmasına rağmen net değildi. Yoksulluluğun birçok tanımı ve yoksulluğa birçok yaklaşım olmasına rağmen bunlardan zihnime tam olarak oturan bir tanım veya yaklaşımla henüz karşılaşamadım. Amartya Sen’in özgürlükler ve yeterlilikler yaklaşımı okuma fırsatı bulduğum en özgün yaklaşımdı. Fakat yazacağım tezimin dayanağını,yoksulluğa benim yaklaşımım ve benim tanımım olmalı,çünkü bu benim tezim ve benim ürünüm olmak durumunda. Henüz yeni filizlenen fikirlerim belki çok bulanık ve havada olsa da en azından farklı bir çizgideymişim gibi düşünmekteyim.
Burada tıpkı bir eskiz çalışması gibi fikirlerimi ve yaklaşımımı ortaya dökeceğim. Öncelikle Yoksulluğu tanımlamaya çalışacağım ;
1.Yoksulluk Nedir ?
Yoksulluğun tanımını yapabilmek için insanoğlunun dünya üzerindeki varlığını ve varlığın fiziki ve ruhsal değerini belirlemek gerekmektedir, bu varlık değerlemesi bir sınıfsal veya biyolojik ayrım değil, varlığın çevresi ve kendi potansiyeli dahilinde durumunu değerlemektir. Bu değerleme bireyi diğer bireylerle kıyaslamak değil, bireyin yaşam çevresiyle etkileşimini ve varlığının en temel hak ve özgürlükleri temel alınarak eksikliklerinin belirlenmesidir. Bu değerleme temelinde amaç bireylerin temel hakkı olan “Yaşam Hakkı†ve bu hak ile kazandığı yaşamını ne ölçüde devam ettirebildiğidir.
- Yaşam hakkı,varlığın özünü oluşturmaktadır ve her bireyin sahip olduğu bir haktır,yaşam hakkı konusunda her birey eşittir,bu hak kimse tarafından verilmez bireyin varoluşu ile doğrudan kazanılan mutlak ve en temel haktır. Varoluş ile kazanılan varlığın temelinde bulunan yaşam hakkı bireyin varoluş amacıdır.
- Toplum içerisinde temelde eşit olan bireylerin yaşamını sürdürebilmeleri için fiziki ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Bu ihtiyaçlarını karşılamak için her bireye eşit fırsat verilmesi toplumsal yaşamın en temel ölçüsü olma durumundadır.
Yoksulluk kavramı yukarıdaki iki temel konu olan “Yaşam Hakkı†ve eşitlik doğrultusunda bireylerin yaşamlarını nasıl devam ettirdiği değerlemesinde karşımıza çıkmaktadır. Yoksulluğu tanımlarken en doğru yaklaşımın yaşam hakkı ve yaşamın ne derece başarıldığının en doğru yaklaşım olacağı görüşündeyim.
Buradan yola çıkarak benim yoksulluk tanımım şöyle olacaktır :
“Yoksulluk,bireyin yaşam çevresinde ve kendi ihtiyaçları dahilinde, yaşamını devam ettirebilmek için gerekli olan maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanamaması halidirâ€
Yukarıdaki tanımla, yoksulluk bir “Yaşam Hakkı İhlali†ve toplumsal yaşamda bir “Eşitsizlik†durumudur. Buna göre varlığın özünü oluşturan yaşam hakkının ihlali toplumun en temel sorunudur,çünkü toplumun varoluşu bireylerin yaşam hakkı ile mevcuttur.
Yoksulluğun tanımını yaptıktan sonra tezim için diğer temel nokta yoksulluğa yaklaşımım konusuna geçebilirim.
2.Yoksulluk Olgusu
Yoksulluğu tanımladıktan sonra,yoksulluk halini analiz etmek gerekmektedir. Yoksulluk hali , bireyin yaşamından anlık bir kesit alınarak,o anda bireyin içinde bulunduğu fiziki ve ruhsal koşullara göre değerlendirilip göreceli olarak yapılan bir niteleme olmamalıdır. Çünkü koşulların anlık değerlemeleri ile yoksulluğun statik ve anlık bir olgu olarak karşımıza çıkmasına neden olur. Oysa yoksulluk dinamik ve süregelen bir olgudur.
Yoksulluk biyolojik ve ruhsal etkileri ile bireyin yaşam başarımını düşüren negatif bir varlık enerjisi üretmektedir. Bu negatif enerji,bireyin maddi ve manevi ihtiyaçlarının bireyin tatmin seviyesi altında kalan kısmı ile ortaya çıkmaktadır. Şöyle örneklersek; bireyin yaşamında geçirdiği bir günde ihtiyaçları imkanlarının altında kalır ise, tatmin seviyesi altında kalan kısım negatif yaşam enerjisidir, ve bir sonraki günde yine birey yine tatmin seviyesinin altında kalmış ise buradaki eksik kısım bir önceki günkü negatif yaşam enerjisinin etkisiyle birleşir ve bu birleşimin negatif yaşam enerjisi bireyi her yaşam gününde daha da olumsuz etkiler. Somutlaştırıp açıklamak gerekirse örneğin birey bir yaşam gününde gerekli fiziki koşulları sağlayamadıysa(günlük ihtiyacı besinleri alamayıp hijyen gerekliliklerini yerine getiremediyse) ve gerekli manevi tatmin ihtiyaçlarını sağlayamadıysa(aidiyet hissi,duygusal bağlar ve ihtiyaçlar,varlığına inancı ve kendine olan güveni) bu fiziki ve manevi eksiklikler ile negatif bir yaşam enerjisi ortaya çıkacaktır ve bir sonraki gün aynı eksiklikler ile ortaya çıkan negatif enerji birikerek bireyin yaşam kalitesinde üzerinde günden günde artan bir negatif etki olacaktır. Bu birikerek artan etki ile birey her yeni gün fiziki ve ruhsal açıdan daha eksik olacaktır, biyolojik olarak daha sağlıksız olması işgücü ve yeterlilik kapasitesini her gün daha da azaltacaktır, ruhsal olarak tatmin eksikliği de bireyin varlığına olan inancını ve yaşam başarımını her gün daha da azaltacaktır. Yukarıdaki yoksulluk tanımına göre bu durumda birey her gün daha da yoksul hale gelecek, ve yoksulluğun dinamik olarak ürettiği negatif yaşam enerjisi ile yoksulluğun dış etkenlerinden bağımsız olarak,yoksulluk hali bireyi dinamik olarak her gün daha da yoksul kılacaktır.
Buradan yola çıkarak yoksulluk olgusuna yaklaşımım :
“Yoksulluğun ürettiği bu negatif yaşam enerjisin nedeniyle yoksulluğun statik ve anlık değil dinamik ve süregelen bir olgu olduğudur.â€
Böylece zor da olsa tezimdeki temel yaklaşımlarımı ele alma konusunda ilk adımı atmış oldum.
“Yoksulluk Tanımım Ve Yoksulluk Olgusuna Yaklaşımım !” için 2 yanıt
Merhaba. Ben Hüba Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde sosyoloji 3. s?n?f ö?rencisiyim. Yoksulluk ve toplumsal d??lanma üzerine ara?t?rma alan? belirliyorum. Yoksulluk tan?m?n?z? be?endim. yararlanaca??m. ben daha yeni okumaya ba?lad?m konumla ilgili kaynaklar?. as?l konum çömüde okuyan yoksul ö?renciler üzerinde toplumsal bir d??lanma var m? bunu tespit edicem. Toplumsal d??lanmayla pek ba?da?t?rammad?m sizin yoksulluk tan?m?n?z?. bana önerebilece?iniz kitap ya da makaleler var m?? ayr?ca konunuza sosyo- kültürel etkenlerin yoksullu?u etkiledi?ini de?inirseniz daha da güzel olaca??n? dü?ünüyorum.e?er bana dönerseniz çok te?ekkür ederim. bu benim ödevim ve 22 ocakta teslim etmek zorunday?m. ilginiz için te?ekkürler.
Merhaba Hüba,
Öncelikle ilgi gösterip yorum yazd???n için te?ekkür ediyorum. Güzel bir ödev konusu seçmi?sin, sosyal d??lanma kavram? yeni yoksulluk resminde önemli bir parça, yeni e?ilim tart??malar? ve incelemeleri sosyal d??lanma kavram? yerine sosyal içerme kavram? üzerinden de?erlendirme olrak ?ekilleniyor, özellikle Avrupa Birli?i yakla??m?nda bu daha yap?c? bir yakla??m oldu?undan böyle tercih ediliyor,sosyal d??lanma sosyal içerme içerisinde yer almal? görü?ü hakim.
Yoksulluk tan?m?nda sosyal d??lanma konusuna de?inmedim ,ama bir di?er tan?m?m http://blog.bluzz.net/yoksulluk-bir-degerler-ve-sorunu-olabilir-mi/ da yoksulluk döngüsü içerisinde bunu de?erlendirebilirim. Sosyal d??lanman?n yoksulluk tan?m?nda olmamas?n?n nedeni sosyal d??lanman?n yoksullu?un bir sonucu oldu?u görü?ümden kaynaklanmakta.
Tez ara?t?rmalar?mda istedi?im h?zda ilerleyemedi?im için ve konumu çok dalland?rmamak istedi?imden henüz sosyal d??lanma konusu üzerinde pek çal??amad?m, ama sana tavsiyem Yök’ün tez bankas? olacakt?r.
YÖK TEZ BANKASI buraya üye olman? tavsiye ederim,basit tez arama k?sm?na “sosyal d??lanma” yazarsan sana yeterli olacak birçok çal??may? görebilirsin, 45~ civar? bu konuyu inceleyen tez mevcut.
Çal??malar?nda ba?ar?lar dilerim.