Kategoriler
LibreOffice Pardus Tezim

Bir Tezin Hikayesi…

Yüksek Lisans tezimi Pardus üzerinde tamamen özgür yazılımlar kullanarak yazmıştım. Tezimin hikayesini Özgürlükİçin E-Dergi’nin 34. sayısı için kaleme almıştım. 

Birilerine faydası dokunur diye -en azından arama motorları ve paylaşım kolaylığı açısından- günlüğüme de aktarmak istedim. Belki bu sayede özgür yazılımla üretmek isteyen birkaç kişiye daha ulaşmış olurum…

Tıpkı başka bir Dünya’nın mümkün olduğu gibi, özgür yazılımla da üretmek mümkün! Hem de tahmin etmeyeceğiniz kadar kolay ve nitelikli şekilde…

Bir Tezin Hikayesi

Tezim - Avrupa Birliği'nde Yoksullukla Mücadele ve Türkiye'nin Uyum Sürecindeki Yeni Uygulamalar
Tezim - Avrupa Birliği'nde Yoksullukla Mücadele ve Türkiye'nin Uyum Sürecindeki Yeni Uygulamalar

Pardus, kişisel kullanımın dışında, kişisel üretim için de barındırdığı özgür üretim araçları ile bu gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta oldukça başarılı bir GNU/Linux dağıtımı. Bundan yaklaşık 4 yıl önce, 2007 yılında, Yüksek Lisans eğitimine başladım. İstanbul Üniversitesi’nde tamamladığım lisans eğitimimden sonra, yüksek lisans eğitimi için de tercihim yine okulum oldu. Avrupa Birliği Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başladıktan birkaç ay sonra Pardus ile tanıştım.

Aslında özgür yazılımla tanışmam ve özgür yazılım kullanma isteğim, biraz daha geriye gidiyor. Lisans eğitimim sırasında Firefox ve OpenOffice.org kullanmaya başlamıştım. Öğrencilik, ekonomik koşullar ve genel kabul görmüş “korsan yazılım” kültürü, bilgisayarımın işletim sistemi ve ofis yazılımı tercihimi, zoraki ve bilinçsiz bir şekilde, korsan yazılımdan yana kullanmaya itmişti. Lisansın son yılında tanıştığım OpenOffice.org, benim için bir dönüm noktası oldu. Okulda verilen ödevleri yaparken, emeğimi korsan bir yazılım üzerine dökmek beni içten içe rahatsız etmeye başlamıştı. Emek veriyordum, fakat bu emeği ortaya döktüğüm yazılımı kullanarak emek hırsızlığı yapıyordum ayrıca. Özgür değildim ve bu nedenle yaptığım çalışmalarda bu beni rahatsız ediyordu. OpenOffice.org ile tanıştığımda, Windows işletim sistemi üzerinde kullansam da, biraz rahatlamıştım ve çok daha rahat çalışabiliyordum. Lisansta çok ödevim olmasa da, yüksek lisansın başlangıcında bütün çalışmalarımı OpenOffice.org üzerinde yapmaya başlamıştım.

Aynı yıl Pardus 2007 yavaş yavaş tanınmaya başlamıştı. Birkaç forumda Pardus hakkında birkaç yazı okumuştum, ama denemeye pek cesaret edememiştim doğrusu. Bilgisayarımda Linux kullanabilmek aslında çok daha gerilerden gelen bir fantazimdi. Fakat o zamana kadar bilgisayar dergilerinden gördüğüm kadarıyla, konsol komutları sabit disk biçimlendirme işlemleri ve metin tabanlı kurulum beni çok ürkütmüştü. Pardus hakkında biraz okuyunca, Pardus’un getirdiği kolaylıklar ve son kullanıcı hedefi ve en önemlisi Türkiye’de geliştiriliyor oluşu beni cesaretlendirdi.

Pardus ile tanıştıktan sonra kısa süre içerisinde Pardus’a alıştım. Halihazırda tanışmış olduğum özgür ofis yazılımı OpenOffice.org ile araştırmalarımı, ödevlerimi halletmeye başladım. Özgür ofis yazılımının yanında, esas olarak kullandığım işletim sisteminin de özgür olması ile yukarıda bahsettiğim rahatsızlık duygusu ve kısıtlanmışlık hissi kayboldu. Özgür bir platformda çalışıyor olmak, insanlığın ortak emeği ile sanki bana kişisel olarak bir şeyler üretmem için sunulmuş bir fırsat gidiydi. Çok rahatlamıştım ve üretme hevesim çok fazlaydı. Şimdi bile özgür yazılımın kişisel üretim için sunduğu imkanları görünce aynı hisse ve şevke kapılıyorum. Sanki birileri bana sistem burada, araç burada, sen yeter ki üret diyor. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, Mahmut Tuncer’in dile getirdiği gibi, şeker var, un var, yağ var ne duruyorsun yaklaşımı diyebiliriz.

Temel sisteme ve üretim araçlarına “özgürce” ve bir bedel olmadan sahip olduktan sonra, bu temelde kendi adıma bir şeyler yapmak bana haz vermeye başlamıştı. Bunların farkına vardığımda ise kendi kendime “Yüksek Lisans tezimi tamamen Pardus üzerinde yazabilir miyim acaba, nasıl olur ki?” diye sormaya başladım. Bu soruma “Evet, bunu yapabilirim, ben özgür bir işletim sistemi üzerinde Tezimi özgürce yazabilirim, insanlığın ortak bilgi birikimi bu imkanları bana sunduktan sonra ben neden özgür bir tez yazamayayım ki?” cevabını vermem uzun sürmedi. Ders yılı boyunca ödevlerimi ve çok olmasa da araştırma çalışmalarımı Pardus üzerinde sürdürdüm.

Ders yılını tamamlamamım ardından, malum ülkemizin işsizlik sorunu, ve diğer özel nedenler dolayısıyla yüksek lisans eğitimimin ilk tez yılını boş geçtim diyebilirim. Zaten lisans eğitimim de de benzer nedenlerle çok iyi bir öğrencilik dönemi geçirememiştim. Tez konumu belirlemem ve en önemlisi bu konuda çalışmaya başlamam bir hayli sürdü. İş bulmamın ardından, ekonomik olarak güvenceye kavuşmam, bu sayede evlenerek hayatımı sevdiğim insanla birleştirmeme vesile oldu. Bu gelişmeler, ülkemizde bir lüks olarak algılanan yüksek lisans eğitimini tamamlamak için bana güç verdi.

Tez Yazmaya Başlamak…

İlk bölümde anlattığım hikaye kısımının ardından konunun özüne dönelim… Bir akademik çalışma olan yüksek lisans tezi; belirli şekil şartlarına sahip, akademik ölçüler ve gereklilikler doğrultusunda hazırlanması mecbur olan yazılı çalışmalardır. Tezinizi daktiloda yazabileceğiniz gibi, modern teknolojiyi kullanarak bilgisayar üzerinde de yazabilirsiniz. Ben modern bir üretim seçeneği olan bilgisayarı seçtim.

Bilgisayar üzerinde bir tez yazmanız için temelde bir kelime işlemciye ihtiyaç duyarsınız. Bu kelime işlemci gelişmiş bir kelime işlemci olabileceği gibi konsol tabanlı bir metin editörü de olabilir. Bu konuda Pardus üzerinde alternatiflerini şunlar olabilir:

  1. Basit metin editörü(ör. konsol tabanlı, Kwrite, Gedit vb)

  2. Ofis yazılımları-Kelime İşlemci(ör. OpenOffice.org/LibreOffice, Kword, AbiWord vb)

  3. LaTeX editörü(ör. Lyx, Kile, Tex, Texmaker vb)

Bu seçeneklerden üçüncüsü olan LaTex konusuna kısaca değinmek gerekirse; LaTeX akademik çalışmalar için oluşturulmuş bir belge hazırlama sistemidir. Genelikle fen bilimleri ve matematik alanında kullanılsa da sosyal bilimler alanında da yoğun olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de birçok üniversite bu alanlarda çalışmaların LaTeX üzerinde yapılamasını tavsiye emekte ve bunun için yönerge ve rehberler yayınlamaktadırlar. Latex akademik çalışmaların dışında, kitap ve diğer çeşitli belgeleri yazmak için de kullanılmaktadır. LaTeX belgelerinin kağıt ortamında en iyi çıktıyı verdiğinin de altını çizmeyi ihmal etmeyeyim. LaTeX konusunda daha fazla bilgi için ilgilenen arkadaşlar Google, PardusWİki ve Özgürlükİçin.com’da arama kutucuğuna LaTeX yazıp detaylı bilgi edinebilirler.

LibreOffice Özgür Ofis Yazılımı
LibreOffice Özgür Ofis Yazılımı

Benim bu seçenekler arasındaki tercihim Kelime İşlemci’den yana oldu. Bu seçimi yapmamın nedeni ise o güne kadar az çok hakim olduğum bir yazılım olması ve bu yazılımların diğer seçeneklere göre bana daha kolay kullanılabilir gelmesiydi. Bu karar basit gibi görünse de, özellikle LaTeX ile kıyaslanınca zor bir karardı.

Yardımcı yazılımlar…

Tezimi yazacağım platforma karar verdikten sonra işler benim için biraz daha kolaylaşmıştı. Bundan sonra sıra tez çalışmam için ihtiyacım olan yardımcı yazılımları belirlemekteydi.

Tezim için temel oluşturabilmek için birçok makale ve kitap okumam gerekiyordu. Bu makale ve kitaplar basılı ortamda olduğu gibi elektronik ortamda da bulunmaktaydı. Elektronik ortamda bulunan kitap ve makaleler genellikle PDF ve ofis dokümanı biçimindeydi. Ofis dokümanlarının üzerinde çalışmak kolaydı, fakat PDF biçimindeki belgelerde çalışmak o kadar kolay değildi.

Bildiğiniz gibi PDF biçimindeki dosyalar, ya metin halindedir ya da salt görüntü halindedir. Metin halindeki PDF belgelerininden metini seçebilir ve ofis belgelerine aktararak üzerlerinde çalışabilir not alabilirsiniz. Fakat görüntü halindeki PDF dosyaları üzerinde çalışmak hiç kolay değildir. Windows platformunda bu dosyaları okumak için kullandığınız Adobe Reader yazılımı ile bu dosyaları sadece görüntüleyebilirsiniz. Oysa Pardus üzerinde gelen belge görüntüleyici Okular size bu belgeler üzerinde çalışmak için mükemmel araçlar sunmakta.

Okular - Özgür Belge Görüntüleyici
Okular - Özgür Belge Görüntüleyici

Okular’ın size sunduğu en önemli özellikleri, PDF dosyaları içerisinde yer imleri koymak, önemli yerlerin altını çizmek, buraları serbest biçimde işaretlemek ve not almak olarak sayabilirim. Salt görüntü halindeki PDF dosyaları üzerinde not alabilmek, ve çalıştığınız bütün PDF dosyaları üzerinde aldığınız notları ve yer imlerini tek pencereden görebilmek, bu notlara hızlıca ulaşabilmek mükemmel bir şey! Okular ile bir PDF dosyası açın ve F6 tuşuna basarak neler yapabileceğinizi kendi gözleriniz ile görün derim!

Ben Okular belge görüntüleyicisinin yanında, Okular’a göre çok daha hızlı olan bir belge görüntüleyici olan Evince yazılımını aslında daha fazla kullandım. Okular nedense birkaç belge ile aynı anda çalışırken, özellikle görsel olarak zengin belgelerde performans düşüklüğü yaratıyor. Evince ile PDF dosyalarını çok daha hızlı ve kolay görüntüleyebiliyorsunuz.

KNotes- KDE Masaüstü Notları
KNotes

Belge görüntülemenin dışında, çok önemli bir ihtiyaç ise not tutmak. Pardus üzerinde gelen masaüstü notları çok işe yarıyor. Notlarınızı daha organize olarak tutmak isterseniz, Basket yazılımı tam sizlik. Bir diğer alternatif ise notlarınızı bir ofis belgesinde tutmak. Ben bu üç yöntemi de kullandım. Hızlı notlar için KNotes masaüstü notlarını, planlama için Basket’i ve kontrol için ise ofis belgelerini not tutmak için kullandım.

Biraz ileri teknoloji…

Belge yazmak, görüntülemek, not almak temel düzeydeki yazılımlar ile başarılabilecek işlerdi. Ama araştırma sürecini daha hızlandırmak için biraz ileri teknolojiye ihtiyaç duymaktaydım. Bilgisayarımdaki kayıtlı tüm belgelerin içine tek tek girmek, sayfalarca belge arasında bir kavramı aramak, bu işin nasıl olacağı doğrusu kafamda bir soru işaretiydi. Google’de arama yapmak bildiğiniz gibi bilgisayar yerelinde arama yapmaktan çok daha kolaydı. Ama benim bilgisayarımda topladığım belgelerin içeriğinde de arama yapabilmem gerekirdi.

Nepomuk - Semantik Masaüstü Aracı
Nepomuk - Semantik Masaüstü Aracı

Bu noktada devreye ileri teknoloji ürünü olan Nepomuk ve Strigi servisi girdi. Belgelerimi tuttuğum dizini Nepomuk ve Strigi servisine indekslettirdim. Nepomuk sayesinde bu dosyalara etiketler koydum, işime ne kadar yaradığına göre ise dosyaları 5 yıldız üzerinden oyladım. En önemli kısım olan dosya içeriğinde arama işlemini ise Strigi ile hallettim. Dolphin’de arama kutucuğuna aramak istediğim kelimeyi yazdığımda bu dosya adında ve içeriğinde o kelimeyi içeren bütün belgeler karşıma çıktı. Bu sayede araştırma sürecim çok hızlandı. Onlarca dosya ve binlerce sayfa arasından bir kelimeyi, bir terimi daha kolay olamazdı doğrusu.

Zotero, Çok Büyük İhtiyaç!

Zotero - Yeni nesil Araştırma Aracı
Zotero - Yeni nesil Araştırma Aracı

Tezlerin şekil şartlarına tabi olduğunu belirtmiştim. Bu şartlardan en önemlisi ise tezlerde kullanılan dipnotlar ve kaynakça kısımlarının bulunması. Tezi yazarken yararlandığınız onlarca kaynağı doğru şekilde belirtmelisiniz ve doğru biçimde tezinizde yer vermelisiniz.

Tez yazarken kullandığım OpenOffice.org(ve daha sonra LibreOffice yazılımı), dipnot ve kaynakça konusunda kendi iç araçlarına sahipti. Bu araçlar maalesef tıpkı Microsoft Office Word yazılımındaki gibi bu alanlarda zayıftı. Öntanımlı olarak gelen dipnot ve kaynakça biçimlendirmesi kişiselleştiremiyor ve toplu hale kontrol edilemiyordu, aynı zamanda geriye dönüp bu girdileri düzenlemek ise hiç kolay değildi. Basit olarak zamanınız var ise manuel dipnot girişi ve kaynakça oluşturabilirsiniz. Bunun yanı sıra çevrimiçi hizmetleri kullanarak bu ihtiyacınızı giderebilirsiniz.

Maalesef bu yöntemlerin hiçbiri bana makul gelmedi. Bu konuda araştırma yaparken, belki de tezim için en önemli araç olan Zotero ile karşılaştım.

Zotero, akademik alanda çalışan insanlar için bulunmaz bir nimet! Sundukları ile sizi çok büyük sıkıntılardan kurtaran mükemmel bir uygulama.

Firefox candır!
Firefox candır!

Zotero temelde bir Firefox uygulaması. Ofis yazılımız ile iletişim kurup bilgisayarınızdaki veya internette gezinirken karşılaştığınız bir eseri kütüphanenize almanızı, akademik biçemde olarak kaynak gösterebilmeniz için gerekli bilgileri kolayca girerek bu kaynakları elinizin altında tutabileceğiniz bir uygulama. Zotero sadece bununla sınırlı kalmayarak, araştırma yapanlar, kitap, belge, kılavuz yazanlar için bulunmaz nimetler sunuyor. Zotero ile araştırma yapmak, kaynak toplamak ve kütüphane oluşturmak çok kolay.

Zotero’nun sunduğu imkanlar bununla da sınırlı kalmıyor. Sunduğu ücretsiz üyelik servisi ile, kütüphanenizi, notlarınızı ve dosyalarınızı(100MB’a kadar ücretsiz) Zotero sunucusu ile eşleştirebiliyorsunuz. Bu sayede tez çalışmalarınıza internete bağlı olan herhangi bir bilgisayardan da devam edebiliyorsunuz. Bu servisin sağladığı en önemli özellik ise, veri güvenliği. Düşünsenize, çalışmanızda kullanmak için yaklaşık 100 eserlik bir kütüphane oluşturdunuz, hepsinin eser adından tutun, basım yılı, yayınevi çevirmeni gibi gerekli bilgilerini yazdınız. Ya bilgisayarınıza bir şey olursa, ya bunca veri ve veri bilginiz giderse, ya bilgisayarınız çalınırsa? Zotero, sizin için bu senkronizasyonu otomatik olarak yaparak sizi büyük bir sıkıntıdan kurtarıyor.

Zotero’yu kısaca tanıttıktan sonra, Zotero’yu Pardus üzeridne nasıl kullanılacağına değineyim. Zotero dediğim gibi bir Firefox eklentisi, Zotero’yu kendis sitesinde kolayca indirip yükleyebilirsiniz. Zotero’yu Firafox’a kurduktan sonra, yapılaması gereken önemli bir iş kalıyor. Zotero ve Kelime İşlemci’yi birbirine bağlamak. Bunun için, Zotero’nun kendi sitesinden kelime işlemciniz için uygun eklentiyi bulup kuruyorsunuz (http://www.zotero.org/support/word_processor_plugin_installation) Pardus 2011 için Zotero 2.1 ve Zotero 2.1 için OpenOffice.org/LibreOffice eklentisini seçebilirsiniz. Bu eklentileri kurduktan Firefox yeniden başlayacak ve yeni bir pencerede Zotero yapılandırma ekranı ile karşılaşacaksınız. Hiçbir ekstra ayar yapmadan “İleri” düğmesine tıklayarak kurulumu tamamlayabilirsiniz. LibreOffice programını açtığınızda araçlar çubuğunuzda Zotero araç çubuğunu göreceksiniz. Pardus 2009 üzerinde nasıl kurulum yapılacağı konusunda ise PardusWiki’deki Zotero maddesine bakabilirsiniz.

Zotero araç çubuğunu, çok basit bir kullanıma sahip. Sadece 7 tane düğmeye sahip bu düğmeler sırasıyla; Başvuru(Dipnot) ekle, Başvuru(Dipnot) Düzenle, Kaynakça(Bibliyografya) ekle, Kaynakça(Bibliyografya) düzenle, Yenile ve Zotero alan kodunu temizle. Daha kolay bir menü olamazdı doğrusu… Eser Bilgilerinizi Firefox üzerinde oluşturun, internette gezerken eser toplayın, tek tıkla bunları dipnot olarak ekleyin, tek tıkla kaynakça oluşturun, tek tıkla bütün belgelerinizi güncelleyin.

Bir belgede Zotero düğmelerine ilk kez tıkladığınızda size belgenizde hangi dipnot ve kaynakça sitili kullanmak istediğinizi soracaktır. Öntanımlı olarak dünyada yayıgın olarak kullanılan Modern Language Association, Harvard Reference Format, American Sociological Association, Chicago Manual of Style gibi birçok biçim karşınıza çıkmakta. Eğer okulunuz bu biçemleri öneriyorsa listeden seçip hemen atıf yapmaya, dipnot koymaya ve kaynakça oluşturmaya başlayabilirsiniz. Fakat benim okulum gibi okulunuz bu biçemler dışında bir biçem istiyorsa yapabileceğiniz iki şey bulunmakta. Birincisi, Zotero’nun sitesinden ekstra biçimler indirebilirsiniz, binlerce biçim sizin kullanımınız için Zotero Biçim Deposunda(bu adreste http://www.zotero.org/styles ) sizi bekliyor, buradan biçim önizlemelerini de görebiliyorsunuz. Eğer şanslıysanız okulunuzun istediği biçimi buradan tek tıklama ile (“Install”) kurabiliyorsunuz. Eğer istediğiniz biçim burada da yoksa Zotero size bir alternatif daha sunuyor. Bu ikinci seçenekte, kendi biçiminizi kendiniz oluşturabiliyorsunuz. Bu ikinci seçenek için Zotero size bu işi nasıl yapacağınız konusunda bir belgeleme sunuyor, belgeleme İngilizce (http://www.zotero.org/support/dev/citation_styles), biraz XML biliyorsanız, diğer stillerden de kopya çekerek kendi stilinizi oluşturabilirsiniz.

Ben, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tez hazırlama yönergesine göre kendi Zotero stilimi kendim oluşturdum. Elimden geldiğince doğru yapmaya çalıştım, bazı yerlerde küçük sıkıntıları olsa da işimi gördü. Bu biçim dosyasını http://bluzz.net/tezim adresi altında bulabilirsiniz.

Zotero konusununda son olarak, Zotero’nun çok güçlü bir araştırma aracı olduğunun altını tekrar çizmek isterim, kendi sitesinden izleyebileceğiniz tanıtım videolarında da görebileceğiniz gibi, çok yetenekli ve zeki bir araç. Basit düzeyde bireysel kullanımın yanı sıra, bir araştırma grubunda çalışıyorsanız, ortaklaşa çalışma ve konusunda da araştırma grupları kurarak veya hazır gruplara katılarak ortak kütüphaneler oluşturup bu kütüphanelerden ve notlarından faydalanabiliyorsunuz. Diğer taraftan Sosyal Paylaşım paralelinde, Zotero kullanan kişileri ve çalıştıkları disiplinleri(bilim dallarını, ilgi alanlarını) görebiliyorsunuz. Örneğin Makine Mühendisliği veya Nöroloji konusunda araştırma yapıyorsanız, yurt dışında sizinle aynı alanda çalışabilen kişileri ile Zotero üzerinden iletişime geçebilir, kaynakça paylaşımında bulunabilirsiniz. Bu da gerçekten bulunmaz bir nimet, özellikle ülkemizde yurt dışındaki kişiler ile irtibata geçmenin zor olduğunu göz önüne alınca, üretimi ve araştırmayı paylaşmak Zotero’nun bize sunduğu çok güzel bir imkan.

Son Söz….

LibreOffice Özgür Ofis Yazılımı
LibreOffice Özgür Ofis Yazılımı

Yukarıda bahsettiğim araçlar özellikle Zotero, tez yazım sürecimi inanılmaz kolaylaştırdı. Zemberek imla denetimi ile tez genelinde yazım denetimi sağladım. OpenOffice.org/LibreOffice Calc ile tablolar, çizelgeler ve grafikler oluşturdum, bunları kolayca Kelime işlemci içerisinde kopyaladım, ve kelime işlemci içerisinde de düzenleyebildim. Bazı ham veri, virgülle ayrılmış veri(CSV)’leri çevirmede Gedit’i kullandım. PDF dosyalarını birleştirmede, kesmede sevgili Fırat Özgül’ün yazmış olduğu Harman yazılımını kullandım. Elbette ara ara yaşadığım sorunlar, hatalar oldu. Sorunları çözmem zor olmadı, hatalar içinse hata kaydı girdim. Hatta bazı iyileştirme önerilerinde de bulundum. Tezimi yazmaya başladığımda OpenOffice.org kullanırken, tezimi yazarken yaşanan gelişmeler neticesinde tezimi, LibreOffice kullanarak bitirdim. Bu süreçte LibreOffice yerelleştirmeleri için çalışmalara katıldım, LibreOffice’in bugün %100 Türkçe bir arayüz ile karşımıza gelmesine katkı verdim, tr.libreoffice.org sitesi için çalışmalarda bulundum.

Tez yazım sürecimde, ne Pardus ne de kullandığım diğer özgür yazılımların hiçbiri beni yarı yolda bırakmadı! OpenOffice.org ara ara çökse de belgelerimi hep kurtardı, LibreOffice’de ise (Knazar değmesin!) henüz çökme yaşamadım. Bu açıdan Pardus ve üzerinde gelen yazılımlarda emekleri geçenlere çok teşekkür ediyorum.

Tezimi tamamen, Pardus üzerinde, başka bir platform veya bir araç kullanmadan yazmak benim hayalimdi. Bunu gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum. Pardus’un bir üretim platformu olduğunu sürekli belirtmekteyim. Bilgisayarın sadece internet ve eğlence aracı olmadığını bir üretim aracı olduğunu tekrar belirmek isterim. GNU/Linux’un insanlara sunduğu fırsatlardan yararlanarak benim de kendimce bir ürün ortaya koyabilmem, bunun kabul görmesi beni manevi açıdan çok mutlu etti.

Eğer siz de akademik alanda araştırma yapıyorsanız, bu araştırmalarınızda ve tez çalışmalarınızda Pardus kullanmanızı şiddetle öneririm. Yukarıda bahsettiğim bütün yazılımlar ve size sunduğu ileri teknolojiler ile Pardus araştırma alanında diğer rakiplerinden geride kalmıyor!

Son olarak bu süreçte içimde kalan bir iki husustan bahsedeyim. Birincisi tezimi yazarken kullandığım yazı tipi, tez yönergesine uyun bir seçim yaptım, seçenekler arasından Times New Roman karakterini seçtim, alternatif olarak özgür bir yazıtipi olan Liberation Serif’i seçebilirdim, veya Arial yerine Liberation Sans’da seçimim olabilirdi. Gerek zaman gerekse bu tiplerin döküm alacağım bilgisayarlarda nasıl görüntüleneceğini bilmediğimden bu şekilde yapmak durumunda kaldım. Ama biraz daha zamanım olsaydı, yazıtipini değişik kullanmak isterdim.

İkinci olarak ise, gerek okulumun sitesinde, gerekse YÖK tez bankası ve Tez yönergelerindeki anlatımların tamamı Windows sistemleri üzerinde kullanılacak uygulamalar ile ilgili, biraz zamanım olsaydı bu yönergeleri Linux üzerinde kullanılacak yazılımlar ile değiştirip paylaşmak isterdim. Maalesef bunları yetiştiremedim.

Yapabildiğim şey, modern yazılımlar ve araştırma araçları ile Pardus’u bir araya getirebilmek ve bununla bir Tez ortaya koyabilmek oldu. Bu sayede Pardus’un araştırma alanında da kullanılabileceğini ve diğer sistemlerden hiçbir eksiği olmadığını gösterdiğim düşünüyorum.

Umarım yakın zamanda, Pardus üzerinde hazırlanan diğer tezleri, Pardus üzerinde yazılan kitapları ve eserleri görebiliriz.

Bu yazıya konu olan “Avrupa Birliği’nde Yoksullukla Mücadele ve Türkiye’nin Uyum Sürecindeki Yeni Uygulamalar” konulu tezimin bu yazı ve e-dergi’nin bu sayısına özel sürümünü http://bluzz.net/tezim adresinde bulabilirsiniz.

Merkalıları için Bağlantılar:

1-Libreoffice (http://tr.libreoffice.org)

2-OpenOffice.org(http://www.openoffice.org.tr)

3-Zotero, (www.zotero.org)

4-Okular, (http://tr.pardus-wiki.org/Okular )

5-BasKet, (http://tr.pardus-wiki.org/BasKet)

6-Knotes, (http://tr.pardus-wiki.org/KNotes)

7-Nepomuk, (http://nepomuk.semanticdesktop.org/)

Kategoriler
Pardus

Topluluk Olarak Uretmek, Hedef Belirlemek ve Sonuç Almak

Merhaba,

Bu yazımı artık topluluk olarak bir şeyler başarabilmenin bu ülkede nasıl olacağı ile ilgili yazmak istedim. Başlıktan da anlaşılacağı üzere üç temel konuya değineceğim.

  • Üretmek
  • Devamlı olarak hedefler belirlemek
  • Sonuç almak

Bildiğiniz üzere Özgürlükiçin.com kullanıcılarının insiyatif alması ile artık farklı bir sürece girdi. Gerek Özgürlükiçin.com gerek Pardus-Linux.org gerekse PKD olarak artık daha fazla vakit kaybetme lüksüne hiçbir taraf sahip değil. Artık Pardus ve Türkiye’de Linux ve özgür yazılım adına tüm taraflar ve bireyler harekete geçmeli.

Topluluk Olarak Üretmek:

Bilgisayar okur yazarlığı olarak Topluluk Olarak pek iyi bir seviyede değiliz. Katkı vermek genellikle fikir vermenin ötesine geçemiyor. Bu güne kadar anladığım şu ki kıt olan insan kaynağımız ile bir şeyler yapmaya çalışmak, sadece yetkin bir kaç kişinin omuzlarında. Neden bütün kullanıcılar olarak her an aktif ve üretime hazır olamıyoruz?
Bence bu sorunun temelinde yine kıt insan kaynağı ve topluluk kültürü ile katkı kültürünü bir türlü oluşturamamamız yer alıyor. Peki topluluk kültürü ve katkı kültürünü nasıl kazanabiliriz?

Bu sorunun cevabının yine bizim kültürümüzde yattığını düşünüyorum. Niyet->Yol gösterecek birileri->Çıraklık->Ustalık yolu hem katkı hem de topluluk kültürü için doğru bir çözüm gibi.

  • Niyet: Özgür yazılım ve Pardus için katkı vermeye istekli olmanız aslında en önemli adım. Kendinizi hiçbir şey için yeterli göremeyebilirsiniz, ama bu yola çıkmanıza engel değil. En önemli şey olan niyet ve isteğe sahipseniz doğru adımlarla ciddi katkıcılara dönüşebilirsiniz. Topluluk davranışı ve katkı vermek kanallarında henüz yeterli belge ve rehberlerimiz yok. Ama kısa yoldan çok daha hızlı ilerleme sağlayabileceğiniz bir yol var:
  • Yol gösterecek birileri: Sayısı çok fazla olmasa da Türkiye’deki açık kaynak topluluklarında çok istekli, üretken ve katkı kanallarında ve toplulukta sürekli aktif olan kişiler mevcut. Yola koyulmak adına ilk adım bu kişileri izleyebilirsiniz. Bu kişiler neler yapıyor, nasıl bir kişisel birikime sahipler,  hangi katkı kanallarında nelerle uğraşıyorlar ve bu uğraşları hangi ilgi alanları ile ilgili. Bu gözlemi yaptığınızda kendiniz adına da katkı vermek için ilk kararları verebilirsiniz. Evet benim de şöyle bir eğilimim var ben de bu alanda katkı süreçlerinde aktif olabilirim deyin. İkinci olarak kendinize uygun gördüğünüz katkı alanlarındaki aktif katkıcılar ile iletişime geçin, çekinmeyin. Muhakkak size bir yol göstereceklerdir ve size bir şekilde birikim ve tecrübelerini aktarmak için olumlu yaklaşacaklardır.
  • Çıraklık: Katkı vermek için yukarıdaki adımları atarak yola çıktıysanız, en zevkli aşamaya geldiniz demektir. Nasıl katkı vereceğinizi belirleyip, işin temelini öğrendikten sonra ilk katkılarınızı vermeye başlayabilirsiniz. İlk katkılarınız heyecanlı ve sizin için çok öğretici olacaktır. Hata yapmaktan korkmayın, düzeltilebilir hatalar size en çok şey öğreten tecrübelerdir. Cesur olun, “Ben de yapabilirim!” demeyi bilin ve yapın. Olmadı mı? Yanlış mı oldu? Merak etmeyin birileri muhakkak size nazik ve öğretici şekilde dönecektir. Kimse dönmez ise, siz kendinizi geliştirdikçe geriye dönüp yaptığınız hataları kendiniz düzelteceksiniz.
  • Ustalık: Eğer makul bir çıraklık süresi geçirmişseniz ve geride güzel katkılarınız var ise artık bir seviye ilerlemişsiniz demektir. Toplulukta size duyulan saygı katkılarınız oranında artacaktır. Artık sizin katkı süreçlerindeki göreviniz size bu süreçte yardımcı olan kişilerin görevini paylaşmaktır.  Artık daha fazla inisiyatif almalı ve ilk basamaktaki niyetli kişilere daha fazla ilgi göstermelisiniz. Büyük ihtimalle geçen zaman ile katkı süreçlerine ayıracağınız kişisel zamanınız azalacaktır. Bu zamanı daha iyi kullanmak için mikro ölçekli çalışmalar yerine makro ölçekli süreçlere dahil olmalısınız.

Katkı süreçlerinde rol almak istiyorsanız, ilk aşamadan başlamalısınız ve cesur olmalısınız. Unutmayın geriye döndüğünüzde her katkınız ile isminiz bir yerlerde kayıtlı kalacak.

Devamlı olarak hedefler belirlemek:

Hedef belirmek sonuca giden yolda en önemli basamakları işaretlemek ve bu basamakları takip etmek demektir. Toplumsal olarak hedeflerden çok nihai ve ütopik sonuçlara yoğunlaşmaktayız. Hayatın her alanında olduğu gibi, özgür yazılımda da bu böyle… “Herkes özgür yazılım kullansın!” veya “Bütün kamu Pardus kullanımına geçsin” gibi amaçlar ve bu amaçların baskınlığı bizi kendimize hedefler belirlemekten alıkoymakta.

Dünya, toplumumuz, özgür yazılım sürekli gelişmekte ve bizim de bu süreçte hedeflerimiz sürekli olarak gelişmeli. Büyük amaçlar için büyük hedefler koymak gibi küçük amaçlara ulaşabilmek için de kendimize küçük hedefler koymayı öğrenmeliyiz.

Amaçları gerçekleştirmek, amaca ulaşmak için konulan hedeflerin aşama aşama gerçekleştirilmesi ile mümkün. Gerçekleşen amaçlar ise daha büyük amaçları ortaya koymak ve gerçekleştirmek için en önemli güç kayağı. Şunu şunu başardık, neden bunu da başaramayalım demek, buna inanmak daha büyük amaçları gerçekleştirmek için sahip olmamız gereken en önemli şey.

Bu doğrultuda değişen koşullarda amaçlarımız doğrultusunda devamlı olarak yeni hedefler belirlemeli ve hedeflerimizi güncellemeliyiz.

Sonuç almak:

Çabalamak ve çabaların havada kalması gönüllü çalışmalarda maalesef en kötü sonuç. Havada kalan çabalar gelecekteki amaçlar için en büyük heves kırıcı. Hedeflerimiz doğrultusunda çabalamışsak ve çabalarımız bir yerde kilitlenmişse, burada sorun çabalayanlarda değil çabaları paylaşmamakta ve ortaklaşa bir güç oluşturamamakta.

Buraya kadar çok soyut giden yazıyı biraz somutlaştırmak gerekirse;

Sene 2011 ve artık sonuç almamamız gereken bazı hedeflerimiz var.

  • Özgür yazılım ve Linux kullanıcıları olarak halen birçok kamu kurumunun internet hizmetlerinden yararlanamıyoruz. Neden TCDD’den çevirimiçi bilet alamıyoruz, neden MEB sitelerinde notlarımızı görüntüleyemiyoruz, neden birçok  e-devlet hizmetinden yararlanamıyoruz!

Bu konuda bugüne kadar hep bireysel çabalar oldu, bu çabaları paylaşamadık. Oysa elimizde dayanak olarak bir Başbakanlık Genelgesi vardı(http://mevzuat.dpt.gov.tr/genelge/2009-4.htm) Neden kolektif hareket edemedik. Bu ülkede onbinlerce Linux kullanıcısı neden kolektif olamadı? Neden bu kurumlara binlerce e-posta atamadık? Bizi bunu yapmaktan alıkoyan neydi?

Kendimi de eleştireyim. Zamanında Pardus ile sorun yaşadığınız Web siteleri için talep mektubu diye bir şey hazırladım. Neden bunu Kamu kurumları için güncellemedim neden resmi dayanaklar ile bu yazıyı güçlendirip diğer kullanıcıları aktif olarak bu mektubu göndermeye davet edemedim?

  • Birçoğumuz bilgisayarlarımızın donanımları ve Linux ile uyumlarından dolayı sorun yaşıyoruz. Neden bugüne kadar donanım üreticilerine ve Türkiye’deki donanım sağlayıcılarına “Bakın biz de varız, sayımız çok, bizi ciddiye alın bizim satın aldığımız bu donanımları kendi tercih ettiğimiz sistemlerde sorunsuz kullanma hakkımız var diyemedik. Dünya çapındaki milyonlarca Linux kullanıcısını geçtim, sırf Türkiye’deki kullanıcılar, bırakın Oİ(22.691) ve PLO(14.729) kayıtlı üyeleri kadar bu isteğimizi dile getiren e-postayı bu donanım sağlayıcılarına(ör. ekran kartları için Nvidia, ATI) göndermedik. Birkaç kişinin kolayca hazırlayabileceği bir e-posta ile çok kolay ve etkili bir kampanya yürütebilirdik. 10.000 -20.000 kişilik pazarlar için ürünler gelişiştiriliyor, eminim ki bu derece yüksek bir talep sayısı bir şeyleri değiştirmek için bir aşama olacaktır.

Bunun dışında sürekli şikayet ettiğimiz konularda neden kendimiz bir şeyler yapmadık, örneğin;

  • Yıllarca Pardus için neden tanıtım araçları yok dendi. On binlerce kullanıcı arasından neden özgür yazılım araçları ile oluşturulmuş ciddi tanıtım filmleri(2 tane oluşturuldu) hazırlayamadık? Grafik tasarım ve animasyon ile ilgilenen hiç mi kullanıcı yoktu? Neden her Pardus sürümünde kullanılabilir afişler,  hazır sunumlar, videolar hazırlayamadık? Neydi bizim önümüzü kesen? Neden -hiç bilmeyen- insanlara Pardus’u anlayacakları dilden anlatamadık? Neden kullanıcıları aktive edemedik?
  • Aramızda onlarca üniversite öğrencisi var, aralarında hiç mi Pazarlama okuyan bu alanda çalışan yoktu, neden Pardus’u bir ürün olarak sunacak çalışmalarda bulunamadık?

Vesaire…Vesaire…

Benim dileğim artık en azından Öİ ve PLO olarak Pardus ve özgür yazılım için sonuç alacak kampanyalara bir an önce başlanması. Sayımız çok, artık biz de bir baskı grubuyuz. Bunu kullanmalıyız. Bir baskı grubu olarak bugün sesimizi çıkarmaz isek, yarın kendimizi dinletmemiz daha zor olacaktır. Gerek Öİ’nin yeni yapılanması gerekse PLO’da bu tür kampanyalara girişmenin vakti geldi de geçiyor.

Lütfen geri durmayalım.

Mutlu günler….