Kategoriler
Fikir

Nail Baba: “Batı Beni Yanlış Anladı!”

Nail Baba

Nail Baba, o bu toprakların bir efsanesi fakirin fukaranın babası… Yıllar boyu durmadan çalışan, üreten ve bunca yıllık emeğini sermayesini artırmak için değil iyilik için kullanan bir “BABA”.

Nail Baba’nın köyü, bir orman köyü ve tabii ki Nail Baba odunculukla uğraşmakta, her yıl bu vakitler kara kış bastırmadan yakacağı noksan olan, ya da hiç yakacak alamayan fakir fukaranın yanmayan ocaklarının bacasından aşağı yakacak odun atar. Bacadan atar çünkü fukaranın gururunu kırmak istemez Nail Baba,Anadolu insanıdır o.

Nail Baba’nın emektar bir katırı vardır, yaşlılık dişlerinden ve gözlerinden götürmüştür katırın, ama o da yaptığı işin haklı gururu ve sevabını yüklemiştir eğerine yıllardır… Mağrur değildir katır da olsa bu yörelerin en asil hayvanıdır o.

Odunculuk, ağaç işleri derken elbette zanaatı vardır Nail Baba’nın; marangozluk…Çatı, doğrama yapar Nail Baba, kışa erzak tutulsun diye bu yaşında bile 2 güne ağaç ambar diker, dam,merek nice yapılar çıkar Nail Baba’nın elinden teri ağaç tozlarına karışırken…

Bazı günler köyün çocukları sarar Nail Baba’nın etrafını. Nail Baba çocukları çok sever, gülücükleri gözlerinin ışığı içini aydınlatır Nail Baba’nın… Atölyesine ne zaman çocuklar gelse, Nail Baba eline geçirdiği ağaç parçalarına hemencecik şekil verir, oyuncaklar yapar, ayrıca bahar mevsimi gelince köydeki her çocuğa tekerlekli araba yapar sevindirir onları.

İşte böyle Nail Baba’nın hayat,gerçi onun emeğini ve yüreğini kelimelere dökmek cümlelerin içinde boğmak belki de onun kendi halinde ve olması gerektiği gibi yaşadığı hayatına bir saygısızlık, ama kendisinin de dediği gibi;

“Batı onu yanlış anladı !”

*O Alman efsaneleriyle süslenmiş, karnı hep tok derdi yok, bütün dünyadaki çocuklara bir gecede oyuncak dağıtan gerçekdışı bir kahraman değil…

Nasırlı ellerliye karnı yarı aç, veya yarı tok olsa da yüreğinin kuvvetiyle ömründen geçen yıllara aldırmadan mucizeler yaratan fakirin fukaranın dostudur. Nail Baba, bir gecede herkese yardım edemiyor çünkü o gerçek dünyada yaşıyor, ve bu toprakların yaşadığı gerçeklikte her uzak orman köyünde bir Nail Baba yaşıyor, ve kim bilir belki de bu akşam vaktinde günlük mucizelerini tamamlamış yün çoraplarını doğrulttuğu eski sobasına karşı uzanmıştır ve sobanın hafif hafif yanma seslerinde yorgun gözlerini dinlendirmektedir…