Kategoriler
Pardus

Pardus, TÜBİTAK ve Gelecek…

Bugün Özgürlükİçin.com Haberler bölümünde Pardus 1.0’ın yayımlanmasının altıncı yılını haber yaptık. İlk tam kurulabilen Pardus sürümünü olan 1.0’ın üzerinden altı koca yıl geçmiş, bugün Pardus 2011 var…

Fakat Pardus 1.0.’ın yayımlandığı gündeki geleceğe yönelik büyük umutlar bugün azalmış ve yerini sessizliğin içerisinde kaygı dolu bir bekleyişe bırakmış bulunuyor.

Tübitak tarafında sürecin nasıl buraya geldiğini merak ediyorsanız, son altı ay içinde yaşanan gelişmeleri birazcık araştırmayla bulabilirsiniz.

Pardus tarafında yaşanan yansımaları kısaca tekrar etmek gerekirse:

  • Erkan Tekman şu yazısında http://developer.pardus.org.tr/people/tekman/blog/?p=220 şu an yeni personel alınamayacağını belirtmiş.
  • Pardus’un Tübitak tarafındaki geliştiricileri projeden birer birer ayrılmakta. Pardus’u bu kadar seven ve inanan insanların projeden böylesine ayrılmaları gerçekten kuşku uyandırıcı. Bu kişilerin Tübitak’tan ayrılırken imzaladıkları “konuşmayacaklarına dair” taahhütnameler maalesef ayrılanları sessiz kalmaya zorluyor. Bu kişileri az çok tanıyor oluşum ve yaşanan gelişmeler, sanki bu kişilerin projeden ayrılmaya bir şekilde itilmesi. Kafamda ister istemez bir mobbing yapıldığı şüphesi uyanıyor. Ki aldığım bazı duyumlar da bu fikrimi destekler nitelikte.
  • Tübitak ve Bilgem’de yaşanan olaylar ile ilgili Gizem Belen’in kaleme aldığı şu yazı: http://www.teknokedi.com/tubitaktan-haberler-iyi-degil/ aslında olanı biteni yumuşak hatları ile anlatmakta.
  • Rasat projesinin bir şekilde sonlandırılması, ve aldığım diğer duyumlara göre mevcut projelerde bütçe ve personel azaltılması gibi gelişmeler son derece kaygı verici.
  • Konu ile ilgili Teknokedi forumlarında bir soru sordum. Mevcut durum ile ilgili daha detayı açıklamaları Ali Işıngör Teknokedi Forumlarında, bildiği kadarıyla, şöyle yapıyor: http://forum.teknokedi.com/discussion/comment/1175#Comment_1175 
  • Pardus Proje yönetiminden mevcut gidişat ve gelecek planları ile ilgili bir açıklama yapılmadı henüz. Sanırım konu ile ilgili konuşulması, bu yeni yapılanma sürecinde kurum tarafından istenmiyor.
  • Geliştiricler tarafından tek açıklama, Pardus ekibine neler oluyor sorusu üzerine oluşan yoğun merak üzerine Ozan Çağlayan tarafından şu şekilde yapıldı: http://lists.pardus.org.tr/pardus-kullanicilari/2011-December/069377.html Kendisi kişisel bu cevabında değişim sürecinin devam ettiğini ve Pardus için çalışmaya devam edilmesi gerektiğini söyledi. “Keep Calm and Carry On
  • Benim kişisel görüşüm ise olayların boyutunun biraz daha büyük oluşu.

Daha önce sevgili Server Hoca, Sezai ve Ali Erkan İMREK‘in yazılarında bu yukarıdaki hususlar ışığında Pardus’un geleceği üzerine kaygılar dile getirildi.

Özetle, kişisel görüşüm işlerin pek de yolunda gitmediği yönünde…

Peki ne olacak? Bildiğim kadarıyla çoğu kişinin kafasında iki farklı senaryo mevcut:

  1. Pardus Projesi sona erdirilecek
  2. Pardus’un bireysel sürümü sona erdirilirken yola Kurumsal Serisi ile devam edilecek.

Benim kafamdaki kendi adıma yaşayacağım senaryo ise şu:

  • Pardus projesinin devamı için mücadele edilecek!

Evet, Pardus’un devam etmesi, yaşaması için mücadele edeceğim. Konuştuğum arkadaşlarımla bu kararlı şekilde bu mücadeleyi sürdürmek yönünde hemfikiriz.

Pardus ölmemeli, hiçbir şekilde de ölüme mahkum edilmemeli. Pardus’u ve özgür yazılımı seviyorsak bunun için mücadele etmeliyiz.

Mücadele etmeliyiz, çünkü;

  • Özgürlükİçin mücadele etmek gerekir,
  • Kullanmanın ön koşulu yaşatmaktır,
  • Pardus, bu ülkede insanları özgür yazılımla tanıştıran en büyük güçtür, özgür yazılımın amiral gemisidir,
  • Pardus çok büyük bir projedir, hedefleri ile kıyaslandığında henüz daha yolunun başındadır, Pardus uzun vadeli bir projedir, yarı yolda bırakılamaz,
  • Pardus’un ülkemiz açısından önemi şudur; Bağımsızlık ve bilgiyi işleme özgürlüğü,
  • Pardus yüksek ekonomik getirisi olan bir çözümdür, verdiğimiz vergilerin asla bizim olmayacak ürünlerin lisanslarına gitmesi, sağ duyulu ve ülkesini seven vatandaşların kabul etmemesi gereken bir durumdur,
  • Pardus ile bu ülkede teknoloji üretilmektedir, genç mühendislerimiz istihdam edilmekte ve yerli girişimcilerimiz bu yapıda iş modelleri kurabilmektedir,
  • Fatih gibi büyük kapsamlı bir projede bugün Pardus bir alternatif olmuşsa, bu göz ardı edilip hafife alınacak bir konu değildir, bu özgür yazılımın potansiyelinin ispatıdır,
  • Bugün Fransız mallarının boykot edilmesi gündemde, yarın Alman, İtalyan, Japon, Amerikan malları boykot edilebilir veya bu ülkeler bize arz kesintisine gidebilir. Bugün Renault marka otomobilleri boykot edebilme lüksü bu ülkede var mıdır? Ülkenin yöneticileri Fransız arabalarına binmekte. Devrim arabalarını kenarda tutun. Daha geniş ölçekte, bugün bütün devlet yapısı Microsoft şirketinin kapalı kaynaklı yazılımlarını kullanmakta, yarın ne olacağını bilebilir misiniz? Bilgi güvenliğinin ne kadar ciddi bir konu olduğu ortadadır.
  • Bugün, hükumet yerli otomobil için özel sektörü sıkıştırmakta ve maalesef olumlu dönüş alamamakta. Kayseri’de yerli otomobil için “tek silindirli” motor modelleri yapılmaya çalışılmakta… Sizce de biraz geç olmadı mı? Devrim arabalarını yine bir kenarda tutun.
  • Bugün F-16’ların kapalı kaynaklı yazılımları, dost düşman işaretlemesi vb gibi konular nedeniyle gündeme geldi. Kayseri Tayyare Fabrikasını kenara not alın. Özellikle İsrail ile yaşanan gerilim sonucu bu yazılımların kodları  epeyce bir meblağ verilerek alındı. Sizin olmayan kodlar, sizin olan uçaklardan daha kıymetli hale geliyor. Bilgiye hakimiyet konvansiyonel silahlara hakimiyetten daha değerli, bu bir kez daha ispat edildi,
  • Bilgi çağında en önemli güç bilgiyi işleyebilme, bu işleme imkanını sağlayabilme fırsatıdır. Pardus bu nedenle çağında yerli otomobilden daha büyük bir öneme sahiptir.
  • Pardus bu ülkenin emeğidir. İnsanlığın ortak üretimine bu ülkenin paydasıdır.
  • Pardus, bugüne kadar Dünya çapında son derece olumlu eleştiriler almış ve gururumuzu kabartmıştır. Aynı zamanda özgür yazılım konusunda dünyada konuşulan prestijli bir örnek olmuştur.
  • Pardus’un yaşaması özgür yazılımın gücünün göstergesidir. Pardus’un ölümü ise, hem Türkiye’de hem de Dünya’da özgür yazılım için çok büyük bir enkazdır, prestij kaybıdır. Altından kalkmak, bir kez daha denemek mümkün olmayacaktır,
  • Pardus canlıdır, Pardus’u seven onbinlerce kişi onu canlı kılar. Onu ortadan kaldırmak, sevenlerinin yüreğini yaralayacaktır, kimse sevdiği bir şeyi kaybetmek istemez, buna razı gelmez,
  • Pardus, devlet tarafından desteklenmektedir, vatandaşlarının kullanımına sunulduğu için kamusal yarar söz konusudur, ayrıca lisansı itibarıyla bir kamu malı sayılır. Pardus kullanıcıları olarak, dolaylı olarak bir kamu hizmeti almaktayız, tıpkı diğer kamu hizmetleri gibi, bu hizmete talep vardır, ve kesilmesi bir kamu hizmetinin kesilmesinden farksızdır,
  • Pardus bu ülkenin bir fırsatıdır. Pardus, Devrim arabalarının kaderiyle yüzleşirken, buna sessiz kalmak vebali altından kalkılabilecek bir şey değildir. Pardus tarihin sayfalarına gömülürse, bunu yaşayan bir kuşak olmak, bir özgür yazılımseverin vicdanında bir yara olacaktır. Ben bu yarayı taşımak istemiyorum!

Ben gecenin bu vakti, dağınık da olsa mücadele için “kendimce” haklı gerekçelerimi saymaya çalıştım. Şu anda Pardus’un sona ereceği, adının değişeceği veya yapısının değişeceği ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamakta.

Elimden geldiğince durumu özetlemeye çalıştım. Daha fazla sessiz kalmayı kabullenemedim. Bekleyip görmek, belki biraz daha sağduyulu olmak daha makul olabilirdi ama atalarımız ne demiş; “Görünen köy, kılavuz istemez.”

Topluluk olarak kendimizi zor bir kışa hazırlamamız gerekiyor. Çünkü bu sefer gerçekten “Kış Geliyor”…

Mutlu günler.