Kategoriler
Pardus

LibreOffice Çeviri Süreçleri

LibreOffice özgür ofis yazılımı
LibreOffice özgür ofis yazılımı

LibreOffice 3.5 önemli performans iyileştirmeleri ile geliyor. Sürüm notlarına buradan bakabilirsiniz: .

LibreOffice 3.5’un arayüzünün %100 Türkçe olması için geride sadece 175 kelime kaldı! Ama maalesef yardım içeriğinde 260.559 kelimeye Türkçeye çevrilmeyi bekliyor.

Bugüne kadar çeviri çalışmalarında önemli başarılar elde ettiğimizi düşünüyorum. Ama bu yaptıklarımızın yeterli olduğunu da söyleyemem.  LibreOffice’in dev yardım içeriğini bir an önce Türkçeleştirmek için daha sistemli bir yol izlemenin gerekliliği üzerine The Document Foundation wikisinde bir belge hazırladım.

Bu belge, LibreOffice çeviri sürecinde yol göstermek ve daha planlı bir şekilde ilermek için işe yarar umarım. Belgeyi aynen aşağıya aktarıyorum(Dikkat tazedir, hatalı olabilir)

Belgenin adresi: http://wiki.documentfoundation.org/Language/tr

LibreOffice yerelleştirme çalışmalarına katılmak için

LibreOffice’e çeviri katkısı vermeye karar verdiyseniz, işe aşağıdaki maddemizi okuyarak başlayabilirsiniz.

Yerelleştirme ekibi ile irtibata geçmek ve sorularınız için ulaşabileceğiniz kişiler: Recep Ogras, r.ogras[at]2run-coding.de; Zeki Bildirici, zeki[at]ozgurlukicin.com; Ayhan Yalçınsoy, ayhanyalcinsoy[at]gmail.com
Bunun yanı sıra Türkçe konuşan LibreOffice kullanıcılarının eposta listesine de üye olup çeviri çalışmalarına katılabilirsiniz.

Üyelik: users+subscribe@tr.libreoffice.org Arşivler: http://listarchives.libreoffice.org/tr/users/

LibreOffice çevirilerinin güncel durumu

LibreOffice 3.4.x serisi arayüzü %100 Türkçeleştirilmiştir. Fakat yardım içeriğini %38 oranındadır. LibreOffice 3.5.x serisinin çıkış hazırlıkları nedeniyle bu seri üzerinde çeviri yapmanız önerilmektedir. Zira 3.4.x üzerinde yapılan çeviriler 3.5.x serisine halihazırda aktarılmış olup, bundan sonra 3.4 serisi için yapacağınız bir çeviri LibreOffice’in 3.5.x serisine yansımayacaktır.

LibreOffice 3.5 çeviri süreci

LibreOffice 3.5 serisi için çeviri çalışmaları; arayüzde %99 yardım içeriğinde ise %41 civarındadır.

LibreOffice 3.5’in yardım içeriğinin çok geniş olduğu ve 260.559 kelimeye gibi çom büyük bir içeriğin çevrilmeyi beklediği göz önüne alındığında, daha organize ve planlı bir çeviri çalışması yürütmek gerekmektedir. Bu doğrultuda, aşağıdali LibreOffice bileşenlerine özel çeviri çalışmaları ve yapılanma gerekmektedir.

Eğer siz de LibreOffice’in aşağıdaki bileşenlerinde kendizi yetkin görüyorsanız ve çeviri yapabilecek düzeyde iyi bir İngilizceye sahipseniz, çeviri çalışmalarına katılmanız bu güzel özgür yazılım projesine verebileceğiniz en güzel katkı olacaktır. Eğer bu özelliklere haiz tanıdıklarınız varsa, onları da bu çalışmalara katılmaya teşvik edebilirsiniz.

LibreOffice Writer

Arayüz:

LibreOffice Writer(Kelime İşlemci)’nin çevirisi arayüzde tamamlanmıştır. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda swriter başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Writer’ın yardım dosyalarının çevirisi %25 civarında olup öncelikle katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: Orta

LibreOffice Calc

Arayüz:

LibreOffice Calc(Hesap Tablosu)’in arayüz çevirileri tamamlanmak üzeredir. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda scalc başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Calc’in yardım dosyalarının çevirisi %93 civarında olup öncelikle katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: İyi

LibreOffice için Basic

LibreOffice bileşenlerinde(Hesap Tablosu, kelime İşlemci, veritabanı) makrolar oluşturabileceğiniz Basic dili ile ilgili yardım içeriğinin çevirisi %20 civarındadır. Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda sbasic başlığında görebilirsiniz. Çok ihtiyaç duyulan bu yardım içeriğinin Türkçeleştirilmesi öncelikli konulardandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: Çok iyi

LibreOffice Impress

Arayüz:

LibreOffice Impress(Sunu)’in arayüz çevirileri tamamlanmıştır. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda simpress başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Impress’in yardım dosyalarının çevirisi %21 civarında olup öncelikle katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: Orta

LibreOffice Base

Arayüz:

LibreOffice Base(Veritabanı)’in arayüz çevirileri tamamlanmıştır. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help » shared / explorer / yolunda database.po başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Base yardım dosyalarının çevirisi %2 civarında olup acil katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: Çok İyi
    • Teknik bilgi: Çok İyi

LibreOffice Draw

Arayüz:

LibreOffice Draw(Çizim)’in arayüz çevirileri tamamlanmıştır. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda sdraw başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Draw’ın yardım dosyalarının çevirisi %12 civarında olup öncelikle katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: Orta

LibreOffice Math

Arayüz:

LibreOffice Math(Formül)’in arayüz çevirileri tamamlanmıştır. Çeviri kalitesini gözden geçirmek gibi sürekli katkılara açıktır.

Yardım İçeriği:

Detaylı yardım içeriğini Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda smath başlığında görebilirsiniz. LibreOffice Math’in yardım dosyalarının çevirisi %6 civarında olup acil katkı verilebilecek bir alandır.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: Orta

Diğer yardım içeriği

LibreOffice yazılımı ile ilgili yukarıdaki bileşenler dışından çeşitli yardım içeriği Pootle Çeviri sistemi üzerinde Türkçe » LibreOffice 3.5.x – Help yolunda shared başlığında görebilirsiniz.

Çeviri için gerekli özellikler

    • İngilizce seyiyesi: İyi
    • Teknik bilgi: İyi

Umarım, bu belge ile katılımcı sayımız artar ve biz de Türkçe LibreOffice kitapları yayınlayabilecek duruma geliriz 🙂

Kendini çeviriye yetkin gören tüm LibreOffice kullanıcılarını(GNU/Linux, Windows, Mac OS X platformları fark etmeksizin) yerelleştirme çalışmalarına katılmaya davet ediyoruz.

Mutlu günler.

Kategoriler
Pardus

Murat Karaevli’ye cevabımdır!

Bugün Anıl’ın Google+ akışında gördüğüm Worksis Teknoloji Haberleri sitesindeki “Özgürlükçü yazılımlar Linux, Pardus, Red Had Türkiye’yi yıkmaya uğraşıyor” başlıklı Murat Karaevli tarafından kaleme alınan bir yazı ile karşılaştım. Bu yazı aynı zamanda adı geçen sitenin anasayfasındaki haber akışında da birinci sırada yer almaktaydı. Hal böyle olunca, bu yazı bir kişisel yazıdan çok haber olarak sunulmuş bir yapıya bürünmüştü.

Yazıyı okudum, doğrusu sinirlerime dokunan bir yazıydı. Yazıyı baştan aşağı yanlış ve talihsiz bir yazı olarak değerlendirmemek bir mucize! Haliyle ilk anda sinir ile bir cevap yazmayıp, biraz sakinledikten sonra yanıt yazmayı düşündüm ve öyle de yaptım. Yazıya şu yorumumu ekledim.

***
Murat bey,
Bu yazınız çok temelsiz, çok yanlış, elle tutulur bir yanı yok.
Dayandığınız gereçeler yanlış, kurduğunuz köprü yanlış, vurgunuz yanlış. Başlığınız yanlış.
Özgür yazılımı böyle bir şekle bürümeniz çok ama çok vahim!
Kısa zaman içerisinde detaylı bir cevap yazmak durumunda hissediyorum kendimi.
Bu yazınız gerçekten talihsizce.
Notları da belirterek, yazı orijinalini de başka bir yerde muhafaza ederek, bir düzeltme yapmanız ve özür dilemeniz en doğru şey olacaktır.
***

Yorumda da belirttiğim üzere detaylı cevabımı yazacağımı söyledim.

Detaylı cevabımı yazmadan önce belirtmek istediğim hususların birçoğu yazıya hali hazırda yorum olarak yazılmış. Bu yorumların dışında Murat bey yorumuma cevap olarak bir eposta göndermiş. Kendisinin son derece haksız olduğu ve Özgür Yazılımı konuya adeta alet ettiği bu manşet haberi üzerine, yazılanların açık olarak tartışılması gerekmekte ve cevap hakkım üzerie kendisinin iletisini olduğu gibi aktarıyorum:

***
Yazının temelsiz kısmı neresi ?
Elle tutulmayan kısmı neresi ?
Gerekçelerin hangisi yanlış ? Hangi gerekçeler var ?
Kurulan köprü nesi yanlış ?
Başlığımın nesi yanlış ?
Özgür yazılımı hangi şekle büründürmüşüm ?

Bunları karşılıklı bende cevaplamak isterim. En ufak bir hata var ise elbette bende özür mektubu açıklama yazarım.
Malesef hepsi doğru teknik ve yapısal olarak doğru.
Bende umudum Türkçe dilinin ve gelişmesinin yönünde, Özgürlükçü adı ile yayılan dil Linux, Pardus… bunlar bizim özgürlüğümüz değil bunlar Amerikanın linuxları ve bunun gelişmesi için kendi kaynaklarımızı biz sunamıyoruz. Aynı konuda haberiniz vardır belki Barack Obama biz hükümet kaynaklarını en yakın zamanda sunacağız demiştir.
Bilmeyebilirsiniz bunun anlamı şudur : Spesifikasyonları tamamlayıp yapısal dağıtım sağlanacak.
Dolayısı ile bu türde gelişmiş konuları ilk kez dile getiriyoruz kaynak dağıtımında biz çok geri kalmışız, özgür yazılım denilen bana göre çok hızlı ilerlemeyen yapıda bu sorunlar lehimize değil Ülke olarak aleyhimize gelişmekte sorumlulardan biri Amerikan Hükümeti, Ordusu, CIA ve bunlar Linux ve Unix i yönlendirmekte siz onların destekçisi olabilirsiniz, fakat malesef dağıtıcısı onlar.
Kürtçenin spesifikasyonlarını şak diye hazırlayıp pat diye dağıtınlar da onlar.
Windows ve Microsoft çok farklı değil benzer ben o iyidir bu kötüdür demiyorum haklarımızı korumak için beraberce çalışıp ilerleyelim diyorum bunun için özgür yazılım microsoft değil kendi kaynaklarımızı oluşturalım, dağıtalım. Vs vs..

hiçbir dayanağım yok cümleside 2007 den beri TDK ve devletin birçok kurumuna gerekçeli başvurularım var aynı konu ile ilgili cevapları “Gizlilik nedeni ile bilgileri dağıtılamaz” özetini yazdım detaylı başvurularıda cevapları ile yazarım.

Bizlerin gösteriye değil işe ihtiyacımız var.
sizler internet kafe işleten bilgisayar mühendisi istiyorsanız tavrınıza tutumunuza devam edin.
ancak yapıcı birşeyler yapmak istiyorsanız iyice düşünün ve tim berners lee ve hans rosling in videolaırnı ted üzerinden izleyin orada isveç profesörlerini maymumandan aptala benzetiyor Sizin derdiniz USA ordusu ve CIA i destekleme ise Linux ile buyrun devam edin.

***

Son olarak, Trollük veya trolleme konusunda çerçeve nasıl çiziliyor bilemiyorum. Ama burada yazılanlar ve bunun kendini Teknoloji Haberleri Sitesi, hatta (resmi olup olmadığını bilmediğim) Twitter hesabında Türkiye’nin Uluslararası Teknoloji Haber Sitesi olarak tanıtan bir sitede manşet haberi olarak sunulması, trollemeden öte, çok yersiz ve ayıp bir davranış. Tam anlamıyla çirkinlik!

Dediğim gibi ben bu yazıyı yazana kadar onca yorum söylenecekleri söylemiş. Bu yazdıklarımı “Trollleri beslemek” amacıyla değil, Muray bey’in ve adı geçen sitenin “Özgür Yazılımdan” ve manşette adı geçen GNU/Linux dağıtımlarından özür dilemesi amacıyla yazmaktayım.

Cevabım:

Murat bey,

Öncelikle yazınızın başlığı “Özgürlükçü yazılımlar Linux, Pardus, Red Had Türkiye’yi yıkmaya uğraşıyor” yazınız ile son derece alakasız, amacını ve maksadını aşan, suçlamaya yönetik bir yafta. Elle tutulur hiçbir kanıt gösteremeden böyle bir başlık attığınız için öncelikle sizi bir GNU/Linux dostu/emeçisi olarak kınıyorum.

Bunun yanı sıra, Worksis.com sitesinin anasayfasında, manşet altı kısa girizgahınız olan “Özgürlükçü yazılım Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışıyor, Türkçe diline destek vermeyip Kürtçe’ye kültürleri ile destek vermekte…” bölümü için ise söyleyecek söz bulamıyorum. Bu suçlamanız iftiradan başka bir şekilde nitelendirilemez ve ispatınız olmadığı için yasal olarak cezalandırılabilirsiniz.

Yazınızın içeriğine gelirsek:

Yine girizgahınız:

Özgürlükçü yazılım Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışıyor, Türkçe diline destek vermeyip Kürtçe’ye kültürleri ile destek vermekte bunun birkaç sebebi var tabiki.

Çok kısa bir cevap vereceğim. Bu yazdığınız, bilgisizliğinizden kaynaklı mı bilmiyorum ama doğru değil. Özgür Yazılım, kapalı kaynak yazılımdan daha yerel bir temelde büyür. Bütün büyük özgür yazılım projelerinin Türkçe yerelleştirme grupları vardır, bu kişiler hiçbir engel ile karşılaşmadan bu yazılımları yerelleştirmektedir. Manşette adını kirletmeyi niyetlediğiniz Pardus projesi sayesinde yüzlerce yazılım Türkçeleşmiştir. Sorf KDE masaüstü ortamında onbinlerce satır(yani yüzbinlerce kelime) Türkçeye çevrilmiştir. Bunun yanı sıra zahmet edip Pardus kurarsanız, görebileceğiniz onlarca yazılım bu proje sayesinde Türkçe konuşan bilgisayar kullanıcılarına sunulmuştur. Yine biliniz ve unutmayınız ki Pardus projesinin temel hedeflerinden biri Türkçe bilişim imkanlarını artırmaktır.

Yine devam ederseki adını kirlettiğiniz bir diğer devasa özgür yazılım projesi “OpenOffice.org”(ki adı böyle yazılır, böyle kullanılır) Türkçe dilini desteklemektedir. Türkçe arayüz ve yardım dosyaları mevcuttur. Türkçe çeviri oranı arayüzde %94 yardım dosyalarında ise %38, bu kabaca 250.000 civarı çevirilmiş kelime ediyor. Bu da demektir ki bu yazılım Türkçe dilini destekliyor.

Yazınızın içeriğinde kullandığınız görsel OpenOffice.org eklentileri sitesindeki Sözlükler bölümü. Burada Kürtçe var, Türkçe yok demek sizin böyle bir yazı yazıp altında kaldığınız koca bir ayıp. OpenOffice.org yıllardır Türkçe yazım denetimi aracı olan Zemberek ile çalışmaktadır. Bu eklenti sizin orada gösterdiğiniz basit sözlüklerden öte, bir doğal dil işleme kütüphanesidir, yani anlayacağınız biraz daha karmaşık bir yapıdadır. Bu eklenti OpenOffice.org ile çalışır. Bunun yanı sıra Zemberek sunucu olarak da çalışmaktadır, yine adını kirlettiğiniz Pardus üzerinde, sistem genelinde bütün uygulamalarda Zemberek yazım denetimi yapmaktadır. Ki yorumlarda başka bir şeye yaramıyor gibi şeyler söylemişsiniz. Ki bu da bilgisizce sarf ettiğiniz bir diğer söz.

Daha fazla yazmama gerek var mı bilemiyorum ama buraya kadar çok büyük bir özür ve düzeltme gerektiğini düşünüyorum. Daha fazla kendimi yormama gerek yok, özgür yazılım Türkçeyi sizden daha çok desteklemekte.

Bu yazdıklarınıza cevap vermekte ve yazdıklarınızın yanlış olduğunu birinci ağızdan söylemek durumundayım. Birinci ağızdan söylüyorum çünkü bugüne kadar onlarca özgür yazılımın yerelleştirmesine kartı vermiş birisiyim. Halen yoğun olarak OpenOffice.org projesinden çatallana LibreOffice(Türkçe yerel site) projesine yerelleştirme katkısı vermekteyim. Hali hazırda onbinlerce kelime çevirdim, çeviri ekibimizle ortak çabamız neticesinde %100 Türkçeleşmiş bir arayüze sahip LibreOffice’i sunmanın haklı gururunu yaşıyorum.

LibreOffice projesi de diğer özgür yazılım projeleri gibi Türkçe yerelleştirmeyi desteklemekte ve bize bu imkan ve fırsatın yanı sıra ellerinden gelen teknik yardımı da sağlamakta. Zemberek eklentisini LibreOffice eklentileri sitesinde de bulabilirsiniz. Bağlantı vermekten uzak duruyorum, çünkü bunu görme zahmetine de katlanmayı hak ediyorsunuz.

Şimdi size soruyorum, benim emeklerim de dahil Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için ne yapmışız?

Kürtçeyi argümanınıza destek olarak öne sürmüşsünüz. Bu çok vahim ve ayıp bir davranış. Sizin yaptığınız düpedüz ayrımcılık ve neticesi bölücülüktür, ki bu ülkemizi yıkmak için somut bir davranıştır.

KDE, GNOME, OpenOffice.org/LibreOffice gibi özgür yazılım projeleri dünya üzerinde konuşulan herhangi bir dile yerelleştirlebilir. Bu kimseyi ilgilendirmediği gibi emeklerin sahibi de tıpkı benim gibi bu dillerde emek verenlerdir. Buyrunuz buraya bakınız: https://translations.documentfoundation.org/

Yazınızın başlıklarına tek tek cevap vermek gerekirse:

“Öncelikli sebep Türkiye Cumhuriyeti ve Hükümet tam bir gösteri adamı”

TDK ve yanlışlarıyla özgür yazılımın ne alakası var? Bilakis TDK’nın özgür yazılımdan uzak olması bu sorunun nedeni. Ne biz ne de Zemberek projesi ne devletten ne de TDK’dan resmi bir destek almamıştır. Öyle ki zemberek projesi (yine zahmet edip baksaydınız görürdünüz ki) 1.14 Milyon tekil kelimelik dev bir kelime listesini dileyene sunmakta. http://code.google.com/p/zemberek/downloads/list

Burada Türkçeye sahip çıkan özgür yazılımdır!

Biz Büyüğüz, Güçlüyüz, Akıllıyız

Kürtçenin dil olup olmadığı ne kadar bilimsel bir tartışmaysa, dünyanın başka yerinde konuşlulan bir dilin de dil olup olmadığıyla aynı zemindedir ve konumuzun dışındadır. Ben bu konuda bir şey söyleyemem, ama yukarıda dediğim gibi yazıya dökülebilen her dili gönüllüsü çevirebilir. Ki Kürtçe dilinde resmi evraklar ülkemiz dairelerinde, yurt dışındaki temsilciliklerde ve banka şubelerinde işlem görmektedir. Bilginize.

Open Office Kürtçe Desteği Kültürleri ile birlikte

“Open Office Türkçe desteği yok…” diye başlamışsınız. Yukarıda yeteri kadar gösterdim sanıyorum. OpenOffice.org’un çok iyi bir Türkçe desteği mevcuttur.

WordPress Webte önemli bir yer kazandı

“WordPress in de Türkçe desteği yok…” demişsiniz. Ne hikmetse şöyle bir sitemiz var: http://www.wp-tr.org/

Yetmezse resmi WordPress.org Türkçe sayfası burada: http://tr.wordpress.org/ buyrunuz…

Türkçede yumuşak ünsüzlerle biten bir kelimeye sert ünsüzle biten bir ek gelemiyor. Yabancı sözcükler de yazıldığı gibi okunuyor….

Bilim adamlarımız, Dilbilimciler, Tarihçiler ve TV de Show Yapan Proflar Teknolojik bilgi açısından İçi Boş tenekeler

Başlıktan ve iftiranız ile hiçbir bağı bulunmayan bir kısım…

Yazınız ve yorumlarınızda Türkçeye ve yazım kurallarına bu kadar uzak olmanız vahim. Bu derece tezler ileri sürüp suçlama, yaftalama, bölücülük ve iftiraya uzanması çok üzücü.

-Yazının temelsiz kısmı neresi ?

Yazınız temelsiz, çünkü hiçbir doğru bilgiye dayanmıyor!

-Elle tutulmayan kısmı neresi ?

Elle tutulmuyor, çünkü neresinden tutarsanız elinizde kalıyor, yanlış bilgilerle dolu bir yazı.

-Gerekçelerin hangisi yanlış ? Hangi gerekçeler var ?

Türkçe yerelleştirmeye verilen bunca emek özgür yazılımın nimeti, oysa siz hala Türkçe desteği yok diye ortalarda geziyorsunuz. Bir yalan üzerinde Türkiye Cumhuriyetini yıkma amacını bir somut bir gerekçeye mi oturttunuz!

-Kurulan köprü nesi yanlış ?

Yazdıklarınızın yukarıda da belirttiğim üzere birbiriyle alakası yok. Allah aşkına Red Hat (Red Had diye bir şey yok, bknz. yazınızın başlığı) ile bu yazının içeriğinin ne alakası var? Pardus ile ne alakası var? Türkçe bilişim okur yazarlığını temel hedeflerine almış bir projeyi bu başlıkta kirletmenin, hele Türkçe gerekçesiyle, utanılmayacak bir yanını söyleyin!

-Başlığımın nesi yanlış ?

Neresi doğru! İftiradan ibaret koca bir “ayıp”!

-Özgür yazılımı hangi şekle büründürmüşüm ?
Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma aracı!

Bunun dışında Linux ve CIA ile ilgili fantazileriniz konusunda maalesef bir şey söylemeye dilim varmıyor.

Kodunun her satırını inceleyebildiğiniz bir yapıda böyle bir şey sizce mümkün mü? Yoksa sizin de üretiminde yer aldığınız kapalı kodlarda mı bu mümkün? CIA ve A.B.D(Amerika Birleşik Devletleri) kendi kendini ele verecek kadar ahmak mı ki GNU/Linux’u yönlendirsin? Bu satırların altındaki cehalet ürkütücü.

Sonuç olarak, dediğim gibi, bu talihsiz, yalan yanlış bilgilerle dolu, iftiraya varan yazınızı derhal düzeltmelisiniz ve adı geçen projeler ve özgür yazılımda özür dilemelisiniz. Bunu yayın yaptığınız Worksis.com sitesi de yapmalıdır.

Bu benim bir özgür yazılımsever olarak çağrımdır!

Kategoriler
Pardus

LibreOffice Portable ile özgür ofisiniz cebinizde!

Özgür ofis yazılımı LibreOffice’in usb belleklerde çalışan, taşınabilir bir versiyonu bulunmakta.

LibreOffice Portable
LibreOffice Portable ile özgür ofis yazılımınız her daim yanınızda!

LibreOffice Portable, PortableApps.com sitesinin The Document Foundation ile ortaklaşa geliştirdiği bir ürün. LibreOffice Portable ile, özgür ofis yazılımı LibreOffice’in son sürümünü bir usb belleğe kurabilir ve her gittiğiniz yerde ek bir işleme gerek kalmadan çalıştırabilirsiniz.

Ben, LibreOffice’in bu harika çözümüyle geçtiğimiz hafta tanışabildim. İşyerinde malum Windows bağımlılığı ve Microsoft Office kullanımı nedeniyle, epey zamandır bilgisyarıma LibreOffice kurmak istiyordum fakat ve yönetimsel kısıtlamalar nedeniyle bugüne kadar bunu bir türlü gerçekleştirememiştim. Bir çözüm ararken LibreOffice Portable ile tanıştım. LibreOffice Portable, Windows sistemlerde kuruluma gerek kalmadan USB bellekten çalışabilmektedir. Wİndows için hazırlanır, mantıklısı da bu çünkü -neredeyse bütün- Linux dağıtımlarında LibreOffice kurulu gelmektedir.

LibreOffice Portable’ın kurulumunu anlatmadan önce, neden çok gerekli olduğunu kısaca anlatmak istiyorum.

  • Misafir olarak kullandığınız bilgisayarda bir ofis yazılımı yüklü olmayabilir. LibreOffice Portable ile hem Microsft Office dosyaları üzerinde hem de ODF biçimindeki dosyalar üzerinde çalışabilirsiniz
  • Bildiğiniz gibi, bilgisayarlarda ağırlıklı olarak Microsoft Office yazılımları kullanılmakta, ve siz bu yazılım 2007 Service Pack 2 öncesinde özgür ve açık belge stadartı ODF’yi desteklemiyordu. Bu nedenle ODF belgelerinizi bu paketten önceki sürümlere sahip Microsoft Office yüklü bilgisayarlarda çalıştıramazsınız. LibreOffice Portable ile bu belgeleri her yerde açabilir ve kullanabilirsiniz.
  • Misaifir olarak kullandığınız bir bilgisayara LibreOffice kurmanıza gerek kalmaz, kurulum yapmak için için indirme vb zahmetlere katlanmazsınız.
  • LibreOffice ile oluşturduğunuz belgeler bazen Microsoft Office ile doğru görüntülenemeyebilir, bunun yerine bu yazılım ile bu sorunların önüne geçebilirsiniz.
  • Tümleşik PDF olarak dışa aktarma özelliği ile, eğer bir belgeyi PDF olarak dışa aktarmak istiyorsanız, biliyorsunuz ki Microsoft Office ile ek bir yazılım kurmadan bunu yapamazsınız, misafir olduğunuz bilgisayarda belgelerinizi kolayca PDF’ye çevirmek için LibreOffice Portable’ı kullanabilirsiniz.
  • En önemli ihtiyaçlardan biri olan çıktı alma konusunda sıkıntı yaşamazsınız. Ben yüksek lisans tez çalışmalarım sırasında bu sıkıntıları yaşamıştım, çıktı alacağım fotokopiciyi seçerken bilgisayarından OpenOffice.org’un yüklü olması tercihimdi, bunun yanı sıra internet kafelerde bazen OpenOffice.org bulmakta zorlanıyordum. Microsoft standartı .doc formatında çalışmayı da sevmediğim için haliyle ihtiyacım oluyordu. Bunun yanı sıra Microsoft Office ile .doc formatında çalışsanız bile çıktı aldığınız bilgisayarda da MS Office yüklü olsa bile o belgenin sizde göründüğü gibi görünmesi garanti değil. Bu nedenle PDF olarak çıktı almaya gitmek çok daha mantıklı. PDF olarak çıktı almaya gittiğinizde son anda bir hata gördüğünüzde, LibreOffice Portable ile orijinal belgede bu hatayı düzeltip hemen yeni bir PDF oluşturabilirsiniz, fakat Microsft Office’i yanınızda taşıyamayacağınız ve PDF çıktı özelliği gittiğiniz yerde yoksa, bu LibreOffice Portable kullanmanız için bir neden. İhtiyatlı olmak her daim iyidir 🙂
  • Benim gibi işyerinde de özgürce çalışmak istiyorsanız bu da bir neden.
  • LibreOffice’i çok seviyorsanız ve alışmışsanız, bu daha güzel bir neden 🙂
  • LibreOffice’i arkadaşlarınıza tanıtmak için, bilgisayarlarına kurulum yapmadan bu yazılım ile LibreOffice’i onlara kolayca gösterebilirsiniz.

Uygulamayı nasıl kurup kullanacağınızı kısaca anlatayım.

  • PortableApps.com sitesinde LibreOffice Portable sayfasından:
    (http://portableapps.com/apps/office/libreoffice_portable) LibreOffice’in son sürümünün All Languages seçkisini indiriniz. (Türkçe için All Languages seçeneğini kullanmanız gerekmekte).
  • İndirdiğiniz LibreOffice……portable.exe kurulum dosyasına çift tıkalyarak kurulum sihirbazını açınız. Sihirbaz Türkçe burada tek yapmanız gereken adımları takip etmeniz, dil seçmeniz ve kurulumun yapılacağı yer olarak USB belleğinizi göstermeniz. Bunu da basitçe Gözat düğmesi ile yapabilirsiniz.
  • Kurulum biraz sürmekte, yaklaşık ~500 MB civarı bir yer tutmakta. Kurulum tamamlandıktan sonra, kurulumun yapıldığı klasöre gittiğinizde bütün LibreOffice uygulamalarının başlatıcılarını göreceksiniz.. Hangi uygulamayı dilerseniz onu seçini veya LibreOffice başlangıç merkezini çalıştırın. İlk başlangıçta USB bellekte kurulumun tamamlanması için gerekli ayarlamaları uygulama kendiliğinden yapacaktır  Sonraki açılışlar daha hızlı olacaktır.
  • Karşınızda tam özellikli LibreOffice 🙂
  • Ne yazık ki Türkçe için dil denetimi aracı zemberek kurulum ile gelmiyor. LibreOffice’de Türkçe dil denetimi için zemberek eklentisini kendiniz elle yüklemelisiniz. Bunu yapmak için:
    • Zembere proje sitesinden OpenOffice.org için zemberek eklentisini indirin: ttp://code.google.com/p/zemberek/downloads/list Buradaki featured etiketli olan eklentiyi seçiniz.
    • LibreOffice Writer’ı(Kelime İşlemci) açınız, Araçlar->Eklenti Yöneticisi yolu ile eklenti yöneticisini açınız, burada Ekle düğmesi ile Zemberek Eklentisini yükleyebilirsiniz. oxt uzantılı eklentiyi seçip Kur düğmesine basınız. Zemberek eklentisi kendiliğinden kurulacaktır. Eklenti kurulduktan sonra uygulamayı kapatıp yeniden açın. Bu kadar. Küçük bir not, eklentinin çalışması için çalışacağınız bilgisayarda Java yüklü olmalıdır, ki büyük ihtimalle yüklüdür.
  • Bu işlemleri yaptıktan sonra tam takım Ofis Yazılımınız her daim usb belleğinizde sizinle. LibreOffice üzerinde yapacağınız kişiselleştirmeler, ayarlarınız, yüklediğiniz eklentiler ve şablonlar da usb bellekte muhafaza edilmekte ve her seferinde aynı şeyleri yapmanıza gerek kalmamakta.

Hepinize özgür çalışmalar. LibreOffice ile özgürce üretin!

Not: PortableApps.com sitesinde, LibreOffice ve Thunderbird, Gimp, aMSN, Firefox gibi birçok özgür uygulamanın taşınabilir sürümleri bulunmakta. İlgilenenlere duyrulur. Bknz: http://portableapps.com/apps

Mutlu günler.

Kategoriler
Pardus

Çağrışım…

Şunlar size neyi çağrıştırıyor:

  • Bireylerin bilgiye erişim ve bilgi işleme imkanı
  • Kamunun bilgi işleme imkanı
  • Bilgi teknolojilerinde istihdam ve teknoloji üretimi
  • Tasarruf
  • Güvenlik
  • Özgürlük
  • Bağımsızlık
  • Sürdürülebilirlik

Eğer yukarıdakilerin sizdeki çağrışımı “Özgür Yazılım” ise, lütfen önümüzdeki dönemde ülkemizin özgür yazılıma olan ihtiyacı üzerine yazın. Bolca yazın ve paylaşın, hatta mümkünse bu görüşlerinizi devletin karar mercilerine iletin.

Özgür yazılımın faydalarını toplumumuzun alışılageldik kanıksamasıyla -gidilmeyen ama bilindik bir yol tarifi gibi- arka planda bırakmayalım, farkındalığı elimizden geldiğince –her gün– biraz daha artırmaya çalışalım.

Buna şimdi çok ihtiyacımız var.

Mutlu günler

Kategoriler
Pardus

LibreOffice görünümü üzerine

OpenOffice.org’u ilk kullanmaya başladığım zaman görünüşü biraz garip gelmişti. Biraz eski bir görünüm, pek güzel olmayan düğmeler, garip bir uygulama arkaplanı ve en zor alışabildiğim şey ise metin sınırlarıydı.

Metin sınırları, sayfanın yazılabilir kısmını belli eden sınırlardır. Üst, alt, sağ ve sol boşlukları belirlersiniz sayfayı düzenlerken bu sınırlar size referans olur. Elbette bu sınırları sadece belgeyi düzenlerken görürsünüz. Önizlemenizde ve belgenin çıktısında bu sınırları göremezsiniz.

Benim bu sınırlara alışmam zor olmuştu. Bunların yanı sıra, yazı karakterleri  de ilk zamanlar pek güzel görünmüyordu. Özellikle küçültülmüş, ölçeklerde Java uygulamalarında olan ve pek haz etmediğim pütürlü yazılar gibiydi.

Microsoft Office, özelllikle 2007 sürümü ile görsel bir devrim yapmıştı. Uygulama arkaplanları ve Ribbon arayüzü büyük gelişmelerdi. Ki ben ikisini de çok sevmiştim(Hakkını verelim). Bu arada geçenlerde Microsft Office 2010 gördüm, Word uygulamasının uygulama arkaplanı mavi geçişler yerine LibreOffice’dekine benzer gri bir arkaplan olmuş. Sanırım gözü daha az yorduğu için tercih edilmiş.

Diğer taraftan Mac Os X işletim sistemi üzerinde çalışan iWork 09’un kelime işlemcisi Pages, teknoloji mağazalarında denediğim kadarıyla çok güzel bir yazma keyfi veriyordu. Yazı karakterleri çok güzel işleniyordu(render), çok güzel pürüzsüz harfler çıkıyor ve belge çok güzel görünüyordu. Keza sayfa kabartmaları da sanki bir kağıda yazıyormuş hissi veriyordu.

Bu sayfa kabartmaları benim çok beğendiğim bir özellik, siyah eski tip sınır(bordür) yerine güzel gölgeli kabartmalar, gerçek bir kağıda yazıyormuş hissi uyandırıyor.

OpenOffice.org sayfa kenarları
OpenOffice.org sayfa kenarları

Gerçek kağıda yazıyormuş hissi neden önemli diyebilirsiniz. Neticede aynı belgeyi basit bir metin editörü(not defteri vb) veya konsol üzerinden de oluşturabilirsiniz. Önemli olan tabi ki içerik, ama yazarken keyif almak inanın insana bir kaç satır daha yazmak için keyif veriyor. Yazdığınız şeyin kağıda basılması da ayrı bir keyif. Hayali bir şey sanki, vücuda bürünüyor. Bu nedenle kağıda yazıyormuş hissi benim çok önemsediğim bir konu.

LibreOffice’in OpenOffice.org projesinden çatallanmasından sonra, yıllardır tozlanan görünümde de küçük ama güzel değişiklikler oldu. Menüler temizlendi, gereksiz küçük pürüzler çıkarıldı, yazı işlemesi(text rendering) iyileştirildi ki, bu yukarıda yazdığım pürüzlü yazı karakterlerinin sonu oldu, sayfa kenarlıkları yenilendi, eski siyah bordürler gitti, yerine sayfa kabartmaları geldi. Çok da güzel oldu.

LibreOffice Kelime İşlemci, öntanımlı görünüş
LibreOffice Kelime İşlemci, öntanımlı görünüş

Ben şu şekilde kullanıyorum. Öyle ki artık oldu diyebilirim. Bu şekilde LibreOffice kelime işlemciyi açtığımda yazma hissim kabarıyor. Sanırım burada filmlerin etkisi var, özellikle Apple vurgusu yapan filmlerde uygulamayı tam ekranda çalıştırmak yerine orta pencere gibi kullanmak havalı mı ne:P Dock olarak da Daisy‘i kullanıyorum. Görünümü Mac Os X gibi. Bu arada beni Apple hayranı zannetmeyin. Öyle olsaydım, Pardus üzerinde GNOME kurarak Mac OS X’in tıpkısının aynısı görünüm kullanıyor olurdum. Ki bu mümkün meraklısı araştırsın.

LibreOffice Kelime işlemcim
LibreOffice Kelime işlemcim. Temiz bir kağıda yazmaya başlayacakmışım hissi uyandırıyor. Tabi şu satırlarla: "Bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için...."

Eğer siz de görünümü sadeleştirmek istiyorsanız benim ayarlarım şunlar:

  • Menüleri sürükleyerek veya istemediğiniz araç çubuğunu kaldırarak( Görünüm-Araç Çubukları) alan açabilirsiniz.
  • Görünüm->Metin Sınırları üzerinden tik işaretini kaldırarak, metin sınırlarından kurtulabilirsiniz.
  • Araçlar->Seçenekler->LibreOffice Görünüş veya Writer Görünüş yolu ile uygulama arkaplanını değiştirebilirsiniz. önerim burayı Otomatik’de bırakmanız. Windows üzerinde LibreOffice kullanıyorsanız sanırım koyu gri bir arkaplan öntanımlı gelmekte. Pardus üzerinde gelen arkaplan açık griden biraz hafif bir arkaplan. LibreOffice ile gelen renkler arasına bulamadım. Açık gir ile %10 gri arasında. Ben de KColourChooser ile bu rengi seçtim. Değerleri: HTML: D5D1CF. LibreOffice’de bu rengi renk paletinize ekleyebilir ve uygulama arkaplanında kullanabilirsiniz. Araçlar->Seçenekler->Renkler yolu ile R-Red(Kırmızı), G-Green(Yeşil), B-Bleu(Mavi) değerleri ile bu rengi ekleyebilirsiniz. R: 213, G: 209, B: 207. Dediğim gibi Pardus üzerinde zaten öntanımlı renk bu. Ekstra bir şey yapmanıza gerek yok. Farklı bir renk isterseniz mevcut şablonlardan seçebilir veya, yukarıdaki gibi kendiniz ekleyebilirsiniz.
  • Mevcut simgeleri veya boyutunu sevmezseniz(örneğin simge boyutları size büyük gelirse) Araçlar-Seçenekler-LibreOffice-Görünüm- Simge tipi ve boyutu yolu ile gerekli değişiklikleri yapabilirsiniz. Ben simgetipi olarak Oxygen, boyut olarak ise Küçük seçeneklerini kullanıyırum. Burada gördüğünüz üzere yazıtipi yumuşatması vb gibi seçenekler mevcut. Bunları ellemeyiniz.
  • Görünüm dışında, Bellek seçeneğini öntanımlı olarak 25 gelmekte. Bunu artırrısanız, özellikle büyük veya görsel olarak yoğun belgelerde bir performans artışınız olur. Bunu da buradan not edelim.
LibreOffice ile harfler artık daha yumuşak hatlara sahip
LibreOffice ile harfler artık daha yumuşak hatlara sahip. Belge kenarlıkları ise hoş kabartmalar ile süslenmiş, gerçeklik hissi uyandırıyor.

Pek okumayan yazmayan bir toplumuz, yazmayı keyifli hale getirtirsek biraz daha üretken olabiliriz diye düşünüyorum.

Son Notlar:

+LibreOffice ile ilgili çok güzel kitaplar mevcut, her uygulama ile ilgili, Kelime İşlemci, Hesap Tablosu, Veritabanı vb. özel kitaplar da var. Bu kitapların içeriği oldukça zengin ve hatta bu kitaplar Almanya’da basılı olarak da satılıyor. Maalesef bu kitapların Tükçe versiyonları yok. İngilizce olarak şuradan ücretsiz olarak edinebilirsiniz..

+LibreOffice çevirileri için yardıma ihtiyacımız var. özellikle yardım içeriğinde çok iş var. Eğer gönüllü olarak katkı vermek istiyorsanız şuradan detaylı bilgi alabilirsiniz.

+LibreOffice’in USB’den çalışan sürümünü şuradan indirebilir ve USB belleğinize kurabilirsiniz. İşyerinde zorunlu olarak Microsft Office kullanmamız, ve sisteme de yazılım yükelememem nedeniyle ben kendim için bu çözümü kullandım. Öneririm. En azından ODF belgelerini açmak için bile bir kenarda tutun.

+LibreOffice eklentilerine buradan, şablonlara ise buradan erişebilirsiniz.

-Pardus üzerinde Firefox hala yazım denetimini öntanımlı olarak İngilizce yapıyor…

Mutlu günler.

Kategoriler
Genel Pardus

Sezai ile Şirince!

Geç olsun da güç olmasın derler ya hani, benim de hayatımda genelde birçok şey güç olmasın diye geç oluyor, fırsat meselesi vesselam…

Bu Kurban Bayramında İzmir’e ailemin yanına gittik. Çok şükür güzel bir bayram oldu. İyi vakit geçirdik. Bayramda İzmir’e gitmiş olmanın vesilesiyle, Sezai Yeniay ile epeydir planladığımız görüşmeyi gerçekleştirdik.

Sezai ile tanışman, bundan 6-7 ay öncesine dayanıyor. Özgürlükİçin.com sitesinin Artİstanbul’un ardından proje yönetimi tarafından Camia Koordinatörlerine devredilmesi ve ardından Camia Koordinatörlerinin Özgürlükİçin.com’un yönetimini “topluluğa” bırakması ile Özgürlükİçin.com, yönetim adınsa, sahipsiz bir durumda kalmıştı. Herkes bu durumun sıkıntısını yaşarken, ne yapılabileceği konusunda pek bir çözüm görünmüyordu.

Herkes Özgürlükİçin.com topluluğunun dağıldığını düşünüyordu. Oysa konu topluluk ve özgür yazılımsa, bir şeylerin kaybolmaması gerekiyordu. Şu iletimde duruma müdahil olmuştum. Aynı günün öğle saatlerinde de Sezai şu sözleri ile bu sürece sessiz kalmayacağını belli etmişti;

“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini? “

Namık Kemal
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!”

Mustafa Kemal

Bu sözler ile mücadelenin bırakılmaması, her şekilde birilerinin sahip çıkma güdüsünün harekete geçmesi gerektiğini ortaya koymuştu. Nitekim öyle de oldu, kendisi Özgürlükİçin topluluğunun Genel Yöneticiliğine talip olarak bu sorumluluğu aldı. Aslında sorumluluktan da öte, bir şekilde kendini bu süreçte olacaklara siper etmişti…

Geçtiğimiz süreçte, çok çalıştı, birlikte çok da iş yaptık, çok fazla telefon görüşmemiz oldu. Özgürlükİçin.com’u ayakta tutmak ve her süreci devam ettirmek adına büyük mücadelede bulunduk. Sağolsun bu süreçte daimi ve vefakar dostlarımız desteklerini bizden esirgemediler. Server Hoca ajansı tek başına sırtladı, bu süreçte tanıştığım Hamit Giray Nart E-dergi’de elimiz ayağımız oldu, derginin üretim sürecini tek başına devraldı, sağolsun Uğur Çetin Öi ile ilgili teknik süreçlerde bize yardımcı oldu.Sevgili Anıl Özbek ve Ayhan Yalçınsoy haber editörleri olarak yeni haberleri bizimle paylaştılar. Sevgili Abdülkerim Aydın görsellerimizi tasarladı, Öİ’ye yeni bir logo üretti. Adını atladığım diğer arkadaşlar da desteklerini eksik etmediler. Ama ne yazık ki iki elin parmakları sayısına ulaşamadık.

Ne yazık ki her şey toz pembe olmadı, bir avuç kaldığımızı görmek her denemede bizi çok üzdü. Ne kadar uğraşsak da bir kaç kişi dışında topluluk süreçlerine kimseleri pek dahil edemedik. En büyük başarımız, topluluğun en genç üyelerinden biri Olan Mutlu Can Yılmaz’ı forum yöneticiliğine taşımak oldu. Kendisi bu genç yaşında, bu gönüllü ile sahip çıkışı ile bir çok kişiye örnektir.

Anıl ve Abdülkerim demişken, üretmeyen sadece eleştiri üreten kişilerin parlak çabaların hevesini kırdığı gerçeğini de unutmayalım. Bu hayatta her zaman böyle galiba, üreten insanları en çok kıran üretmeyen insanların kör-cesur lafları….

Hiç unutmuyorum, Anıl bir ara sürekli haber girerken şunu söyleyip geri çekilmişti:

“Haber yazamayan, paylaşmayan insanların haber okumaya da ihtiyacı yok. Kimse yeni haber eklemek için çaba göstermiyorsa demek ki yeni haber okumak da bu insanlar için önemli değil….”

Tam olarak böyle mi demişti bilemiyorum ama, haklıydı. Sadece tüketici kitlesine haber sunmak, kimseden katkı alamamak, ve insanların haber yazmakta “işine gelmeyenlerin sessizliğini” oynaması, haber yazılmayınca da gaddar yargıçlar gibi hüküm vermesi kaldırılması çok zor bir şey. Abdülkerim de benzer şekilde logo tartışmasında incindi sanırım…

İnsanlar hala bu işin gönüllü olarak yapıldığını, kimsenin onlara haber sunmak zorunda olmadığının farkında değil. Üretmenin ise yanından geçmek bazıları için “kerizlik” hala… Kişi kendini önemli gördükçe kendine sunulanları, ona sunulmak zorunda olan şeyler olarak görmekte. Ülkemizde ezelden beri var olan ve bu son yıllarda özellikle artan, bencil tüketim, ve karşılıksız çabayı kerizlik olarak görmek, ne yazık ki emek bağnazlığının daimi eseri.

Başıktan bayağı uzaklaştım sanırım… Konuya dönelim…

Sezai bayramın ikinci günü Kemalpaşa’ya geldi. Evde kolonya tuttum ve favori tatlım “Bükme” yi ikram ettim. Bükme yuvarlak böreğin cevizli olanını düşünün, o şekilde bir ağdalı tatlı, bence baklavadan çok daha başarılı.( Sezai’nin tatlıya pek arası yoktu :)) Tatlıyı yeyip biraz oturduktan sonra eşimle beni söz verdiği gibi  Şirince’ye götürdü.

Şirince İzmir’in bir köyü, eski bir rum köyü şimdi ise şarapları ile meşhur turistik bir köy. Bayram olmasından dolayı çok kalabalıktı. jandarma bizi köy merkezine sokmadı, dağ bayır otopark olmuştu. Arabayı dağ-otoparkına bırakıp Şirince’ye yollandık.

Şirince Köyü
Şirince Köyü

Şirince adı üzerinde, şirin bir köy, çok büyük değik. Köy meydanı ve civarı hep dükkan. Dükkanların çoğu şarap satıcısı, küçük bardaklarda şarapları tattırıyorlar, dilerseniz satın alıyorsunuz. Sezai bizi güzelce gezdirdi. Sonra kendisinin bildiği bir şarap evine götürdü. Orada şarap tattık. 10 çeşit Şarap küçük bardaklarla köy ekmeği eşliğinde tadım ikramı olarak geldi. Şarapları tattık diyemeyeceğim, şarapları tattım çünkü 🙂 Sezai’nin alkolle pek arası yoktu, eşimin de keza. Durum böyle olunca ben de elimden geleni yaptım. O günün sabahında TV8’de Ayhan Sicimoğlu‘nun gezi programını izlemiştim. Nürnberg’de şarap evlerini geziyordu, kendisi çok değişik bir adam, o gün ilk kez izledim kendisini. Bir garip adam vesselam. Onun da gösterdiği şekilde şarapları şupur şupur yöntem ile tattım. Şirince meyve şarapları ile meşhur, özellikle karadut çok satılıyormuş. Kavun ve böğürtlen de popüler, ben nar şarabını da sevdim. Üzün şarapları da başarılıydı, hatta ödüllü bir üzüm şarabını da tatma fırsatım oldu.

Şaraptan pek anlamadığım için, satıcıların birine ne önerirsiniz diye sordum. Diyalog şöyle gelişti:

-Ben: Siz ne önerirsiniz

-Satıcı: Rakı!

-Ben: Doğru diyorsunuz…

-Satıcı: Ben burda şarap içsem, şeker hastası olurum. bak bu kadehim, birazdan da su koyacağım. En güzeli rakı!.

-Ben: Afiyet olsun!

Sezai, Şebnem ve Ben
Sezai, Şebnem ve Ben
Şirince'de şarap evi
Şirince'de şarap evi
Sezai ile konuştuk dertleştik
Sezai ile konuştuk dertleştik

Oradan kalkınca, Şirince’nin meşhur gözlemesini yemek için üst sokaktaki gözlemeciye çıktık. Orada gözlemeleri yedik. Sezai ile Pardus, Tübitak, Özgür yazılım ve Türkiye üzerine konuştuk… Sezai çevresine sığmayan bir insan, çok azimli ve kültürlü. Kendisi Torbalı Devlet Hastanesinde çalışıyor, ama sosyolojiden tutun bir çok konuda elle tutulur çalışmalar yapmış. Okuyan, düşünen birisi…

Gözleme sohbetinden sonra Şirince turumuza devam ettik, kilise pazar derken hediyelik şaraplarımızı da aldık. Gerçi aldık diyemeyeceğim Sezai aldı sağolsun, dükkan sahibinin demesi bizim paramız orada geçmezmiş. Gözlemeyi de o ısmarladı zaten, haliyle tam misafir olduk…

Şirince’den akşam üzeri ayrılıp Selçuk’a indik, orada bir tatlıcısı varmış, ama maalesef kapalıydı. Tur planına devam edip Torbalıya gittik. Torbalıda bizi Dibek kahve yapan bir yere götürdü. Daha önce hiç Dibek kahve içmemiştik. Gayet güzel bir şey. Eşim yoğun telve ve köpüğünü çok sevdi.

Dibek Kahvesi
Dibek Kahvesi
Kahveleri bir güzel höpürdettik.
Kahveleri bir güzel höpürdettik.
Telve yoğun olduğundan gülümseyemedik. Malum dişler...
Telve yoğun olduğundan gülümseyemedik. Malum dişler...

Kahveci abi de değişik bir adamdı, biraz ülke üzerine sohbet ettik. Okumuş görüş geçirmiş “eski” bir düşünce adamı diyelim 🙂

Torbalıdan ayrılıp Kemalpaşaya doğru yola çıktık. Yol boyu bir çok şeyden konuştuk. Kemapaşa’ya vardık, yemeğin ardından ben de abimle Sezai’yi kahveye götürdük 🙂 O gün eşimin doğumgünü nedeniyle bir bahçe organizasyonu yapalım diyorduk ama havanın serinliği vb bu olayı yapamadık. Bayram misafir trafiği vb… Kahvede bir iki çay içtikten sonra Sezai’yi yolcu ettik.

Benim için güzel bir gün, eşim için de güzel bir doğum günü oldu. Sağolsun Sezai bizi çok güzel ağırladı. Ona çok borçlandık 🙂

Şimdi tüm bunları görünce, bu “kerizlik” sebebiyle Sezai gibi bir arkadaş edinmiş olmak bile emeğin karşılığı 🙂

Bugüne kadar özgür yazılım topluluğunda tanıştığım insanlar tıpkı Sezai gibi çok değerli altın gibi kişiler oldu. O nedenle çok mutluyum. Birbirimizi daha yakından tanımak güzel bir şey. En azından yaptığımız gönüllülüğü eğlenceli kılıyor.

Mutlu günler.

Kategoriler
Pardus

Kısa Notlar 6…

Yine kısa notlardan oluşan bir girdi ile karşınızdayım.

  • 13 Ekim tarihinde Fatih Projesi ile ilgili yolu Pardus ve özgür yazılımdan geçenlere bir çağrı yapmıştım. Sağolsun Gürer Özen, Linux gezegenine düşen “Fatih projesi üzerine başlıklı yazısıyla konuya değinmiş. Yazısında vurguladığı hususları önemli görüyorum. İşletim sisteminde kesinlikle özgür yazılımdan yana bir tercih yapılmasının gerektiğini ve yapılacak en doğru seçimin Pardus olacağını vurgulamış. Gürer Beyin, işletim sisteminden ziyade, işletim sistemi üzerinde koşacak yazılımını işaret etmesi önemli noktalardan biri.
  • Fatih projesi ile ilgili Gürer Beyin yazısı dışında kimseden bir dönüş olmadı. Ne gezegenlerde ne de konunun tartışıldığı Pardus-Camia, Linux Sohbet e-posta listelerinde bir konu cereyan etmedi. Bunun yanında ne yazık ki Pardus proje yönetimi tarafından da konu ile ilgili bir durum değerlemesi veya bilgilendirme yapılmadı. Pardus proje yöneticisi Erkan Tekman’ın, konu ile ilgili kişisel günlüğünde 5 Ekim tarihli ve 8 Eylül tarihli girdilerinin devamını doğrusu bekliyoruz.
  • Yukarıda dediğim gibi kimseden pek ses çıkmadı. Bu kötü… Bu bende şöyle bir yargının uyanmasına neden oldu; Türkiye’de özgür yazılım konusunda sanırım bir jenerasyon boşluğundayız. Dört yıl önceye baktığımda çok daha aktif bir özgür yazılım dünyası varken, bugün her yer yavaştan sessizleşmekte… Kişiler aynı, duruşlar aynı fakat gelin görün ki insanlar yaşlandıkça hayatlarındaki zaman bölümlemesi farklılaşıyor, iş aile vb gibi unsurlar hobilerin iyice önüne geçiyor. Geriden gelen gençlerde ise maalesef bu konuda bir aktiflik yok. Sanırım giderek bir tüketim toplumuna dönüşmemiz, özgür yazılımdaki özgürce ve birlikte üretim ideallerini silikleştirmekte, hazırcı ve bireyci bir yaklaşım seziyorum. Ben ve benim gibi silah arkadaşlarım(:p) ise ara dönemde sıkışanlarız galiba… Bazen bu konuda kendimizi çok yalnız hissediyoruz…
  • Pardus’un kadim sorunlarından biri olan uluslararası bir Pardus çatı sitesi için epeydir tartışıyoruz. Nihayetinde sorunu çözmek için bir adım atmak gerekliydi, ben de ilk adımı olarak www.pardusworld.com alan adını alarak attım. Türkçe dışındaki Pardus topluluk siteleri için barındırma vb gibi hizmetler vermenin yanında adam akıllı bir İngilizce çatı site olması büyük bir eksikliği giderecektir. Sezai’nin uğraşıp hazırlamaya devam ettiği taslakta kısa vadede şöyle olacak gibi: http://www.pardusworld.com/pardusworld.html dediğim gibi hızlı bir taslak. Tartışmalar camia listesinde devam etmekte. Bu tartışmalar nereye varır bilemiyorum ama belki de gelecek için daha birleştirici çözümlere ulaşmamız temennim.
  • Pardus katkıcılarının bir araya gelip ortaklaşa çalışmaları koordine edebileceği, birbirlerini tanıyıp ikili ilişkilerin ve birlikte çalışma kültürünün artmasını sağlayacağını düşündüğümüz katkıcı alanı imece.pardus.org.tr‘ yi yayına alabilmek için bir kaç çeviri işi vardı. Epeyce hallettik, tahmin ediyorum ki önümüzdeki hafta bu site de yayına başlayacaktır.
  • Site demişken, epeyce kovaladığımız(bir kaç yıl) Pardus anasitesi www.pardus.org.tr, yeni haliyle yayında. Tasarım olarak çok beğendim, Pardus’a yakışan bir site oldu. Emeği geçenleri kutluyorum. Umarım içerik eksikleri de öncelikli olarak giderilir.
  • LibreOffice özgür ofis yazılımın yeni eklentiler ve şablonlar siteleri iki gün önce The Document Foundation’un resmi twitter hesabında duyuruldu.  Bu siteler bir müddettir yayındaydı, geçtiğimiz hafta içi tr.libreoffice.org anasayfasındaki bağlantıları yeni sitelere güncellemiştim. Siteler daha önceki OpenOffice.org Eklenti ve Şablon sitelerine nazaran görsel olarak çok daha derli toplu. Fakat içerik henüz çok yok, ve maalesef hiç Türkçe içerik bulunmamakta. Bir kaç güzel şablon eklenirse hoş olur. Meraklılarına duyrulur.
  • LibreOffice demişken, Fatih projesinde akıllı tahta şartnamesinde:
    2.39.7. Bilgisayara Open Office Türkçe son sürümü yüklenecektir.
    maddesi bulunmakta. Burada bir ifade yanlışlığı mevcut, ürünün adı “OpenOffice.org” Bunun:
    2.39.7 Bilgisayarlara ofis yazılımı olarak  LibreOffice veya OpenOffice.org veya bunların muadili özgür bir lisansa sahip ofis yazılımlarının Türkçe son sürümleri yüklenecektir.
    olarak değişmesi güzel olur.
  • Yukarıdaki tercihin neden önemli olduğu, neden Fatih projesindeki bilgisayarlarda tercihin özgür ofis yazılımından yapılması gerektiği konusunda fırsat bulursam kendimce bir yazı yazmayı düşünüyorum. Özünde, çocuklarımızı okullarda kendi bütçeleriyle sahip olamayacakları, ailelerine de ek maliyet getirecek ücretli bir üretim aracıyla tanıştırmak yerine, yaşamları boyunca özgürce üretebilecekleri özgür bir üretim takımı(ofis yazılımı) ile tanıştırmanın önemi yatmakta.
  • LibreOffice çevirilerinde maalesef yardım dosyalarında pek ilerleme kaydedemiyoruz. LibreOffice 3.5’in geliştirilmeye başlanması üzerine 3.5 için çeviri şubesi açıldı. 3.4 serisi için yardım dosyalarını çevirmenin şu anda ileriye dönük bir faydası yok. O nedenle çevirileri 3.5 üzerinden yapmakta fayda var. LibreOffice çevirilerine katkı vermek isteyen arkadaşlar http://wiki.documentfoundation.org/Language/Pootle/tr bu adresten gerekli bilgilere ulaşabilirler.
  • Pardus E-Dergi’nin 2. sayısı için Ulusal Yüksek Başarımlı Hesaplama MerkeziBilgi Teknolojileri Operasyonları Koordinatörü Ender GÜLER Bey ile bir röportaj gerçekleştirdim. Çok güzel bir röportaj oldu, Pardus E-dergi’nin 2. sayısı yayımlandığında bu röportajı okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca röportaj için bir iki “kıymetli” görselimiz de mevcut. Kaçırmayın 🙂
  • PardusWiki’de çok güzel bir gelişme yaşandı. Sağolsun Pardus geliştiricilerinden Pamir Talazan PardusWiki’nin MediaWiki güncellemesini gerçekleştirdi. Artık PardusWiki daha güvenli ve daha güzel. Yeni güncelleme ile Vector arayüzünün yanı sıra, içerikten Kitaplar oluşturma imkanına kavuştuk. Deneme amaçlı iki e-kitap hazıladık(ama dediğim gibi taslaklar) umarım bu eklenti ile güzel kitaplar oluşturabiliriz:

Yazabildiklerim şimdilik bu kadar,

Mutlu günler,

Kategoriler
Genel Pardus

Kısa Notlar 5…

Merhaba,

Çok zamanım olmadığından yine çok kısa notlar halinde bir girdi yazmak durumundayım.

  • Özgürlükiçin.com’da işler iyiye gidiyor. Fakat hala yeni yöneticilere ve -daha da önemlisi- yeni Habercilere ihtiyacımız var. Az sayıda haber girmekten şikayetçi olunuyor(bu arada son iki ayda 2 günde 1 haber oranı yakalanmış) fakat nedense kimse Haberci olmak istemiyor. Haber yazmayan bir topluluk ne kadar haber okur ki diye kendime sormadan edemiyorum.
  • Pardus E-Dergi 2. sayı hazırlıklarına başladık. Yazı yazabilecek kişilerin katkılarını bekliyoruz. Bu sayı için özel bir röportaj da ayarladık.
  • Pardus’un en önemli gündem maddelerinden biri Camia. Çok sorun yaşadığımız, hatta sorunu hala tanımlamaya çalıştığımız bu konu ile ilgili Camia Listesi bu ay hareketli. İşler iyiye gidiyor diyebilirim. Umarım tamamına erdiririz, en azından bir şeyleri ortaya koyabiliriz. Katkıcılar olarak güçbirliği yapmak, süreçleri toparlamak ve hem Türk hem de yabancı Pardusseverlerle işbirliği yapmak için bir sosyal platform oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda Elgg veya OpenAtrium tabanlı bir çözüm arayışındayız. Detaylar Camia Listesi arşivlerinde.
  • Pardus için bir sosyal sözleşme ihtiyacı devam ediyor. Pardus’a yapılacak katkıları “Şükranla tanıyacak” bir sosyal sözleşme benim hedefim. Bunun için mücadele etmeye devam ediyoruz.
  • Pardus hepimizin, çeşitli nedenlerden dolayı küsen insanlar var, bu kişilerin susması beni çok rahatsız ediyor, doğruları yılmadan susmadan söylemek lazım. Bundan vazgeçmemek lazım, bu küsmeler sadece kalıp süreçleri iyileştirmek için yılmadan çabalayan insanları zayıflatıyor. Sesimizin daha cılız çıkmasına neden oluyor. Gönül koyarak bizi lütfen yalnız bırakmayın.
  • ÇoMAK projesi hala Pardus’a entegre olamadı. Ama birçok masaüstü ortamı kararlı depoda yerini aldı. Bu paketleri depoya almak işin zor tarafı, bu kadar zor olmasa da çok önemli bir şey daha var, bu masaüstlerinin kurulum belgeleri. Pardus projesinin belgeleme politikası hala tam olarak ortada yok. Fakat masaüstleri konusunda şimdiden benimsenmesi gereken bir politika gerek. Bunlar sıradan yazılım kurulumları değil, yapılandırma ve ince ayar(tuning) gerektiren işlemler, bu nedenle bu kurulum belgeleri paket sorumlusu tarafından PardusWiki’ye yazılmalı. Biz nasıl kurulduğunu nasıl yapılandırıldığını bilemiyoruz, ampirik yöntemle deneme yanılma -yamulma- ile ielrliyoruz. Bu doğru değil. Bu belgelerin paketler ile ilgili izleme amaçlı hata kayıtlarında tutulması ve özen gösterilmesi lazım. Ben elimden geldiğince PardusWiki Masaüstü ortamları ‎maddesinde bu ortamların kurulumlarını anlatmaya çalıştım. Şu anda Xfce, LXDE, Enlightenment maddeleri tamam gibi, ama dediğim gibi ince ayar ile ilgili bilgilerin yazılması gerek. GNOME’u Pardus 2011.2 üzerine ÇoMAK deposunu kullanarak kurup çalıştırabildim. Bu maddeyi de ilk fırsatta deneysel kategorisinde yazmalıyız. Bunun dışında Fluxbox depolarda yok, Openbox ile bugün tanıştım, depolarda mevcut. Openbox çok enteresan bir masaüstü ortamı, yalın çalışabildiği gibi KDE veya GNOME ile de entegre olarak çalışabiliyor. Paketçisi PardusWiki’de bizi aydınlatırsa seviniriz.
  • Bazı uygulamaların 64bit’de çalışmaması ile nedeniyle Pardus 2011.2 32bit kurulumu yaptım. Pardus’un indir sayfalarında 32bit bağlantısının yanında “Önerillir” ibaresinin konması gerek diye düşünüyorum. Çok daha iyi 64bit desteği veren Ubuntu  bile indirme sayfasında bu şekilde ibare koymuş.
  • Pardus’un 64bit sürümü ile ilgili çalışma sorunları ile ilgili sevgili Anıl hata takip sisteminde bu işin takipçisi. Güzel gelişmeler de oluyor, sevgili Fatih Arslan ve Taner Güven Ati sürücüleri için 32bit bağımlılıkları hallediyor. 18858 Numaralı hata kaydı. Dileğim Nvidia içinde bu iş kısa zamanda çözülür. Nvidia için 19228 numaralı hata kaydını açtım.
  • Pardus 2011’in bazı hatalarının hala devam etmesi canımı sıkıyor.  İlgilendiğim ve önemli gördüğüm hataları aşağıya yapıştırıyorum
  • ID Önm Önc İşletim Sistemi Atanan Durum Çözüm Özet
    19228 nor P5 Linu farslan YENİ module-nvidia için 32 bit kitaplıklar
    19006 nor P5 Linu gokcen YENİ Password fail.
    18858 nor P5 Linu farslan YENİ module-fglrx için 32 bit kitaplıklar
    17962 nor P5 Linu ozan YENİ Mikrofon çalışmıyor- HDA Nvidia
    17886 urg P5 Linu pamir TEKRAR İngilizce Pardus Wiki Spam Yağmuru Altında
    17211 nor P5 Linu loker ATANDI Official Pardus homepage not updated.
    17076 new P2 Linu bertan YENİ Dilbilgisi denetimi sağlanması
    16346 nor P2 Linu gokcen YENİ İngilizce dışındaki dillerin yazım denetimini elle seçmek gerekiyor
    16209 nor P5 Linu ozan YENİ Kablosuz ağ bağlantısı sık sık kopuyor
    16053 nor P5 Linu farslan ATANDI Ekranda noktalar görünmesi — Blinking black lines and dots
    13883 nor P5 Linu isbaran ATANDI Boinc
    9024 nor P5 Linu admins TEKRAR Knazar Plasmoid Programcığı İsteği
  • Anıl’ın Google+’ında gördüğüm Fold.it projesi çok ilgili çekti. Bir bulmaca oyunu oynayarak protein yapılarını çözüyorsunuzi bu sayede AIDS ve Kanser gibi amansız hastalıklara tedavi bulmaya çalışılıyor. Şöyle ki Fold.it oyuncuları sadece 3 haftada AIDS hastalığı ile ilgili yaklaşık 10 yıldır çözülemeyen bir protein’i çözerek bir ilke imza attılar. Çok enteresan ve zevkli bir oyun. Pardus 2011.2 32bit sürümde sorunsuzca çalışıyor, 64bit’de ise yukarıda bahsettiğim hatadan dolayı henüz çalıştıramadım. Oyunun Fold.it anasayfasından Linux sürümünü indirin, bir dizine açın o dizinde F4 tuşu ile uçbirimi açın Foldit çalıştırılabilir dosyasını uçbirimin içine sürükleyin ve çalıştırın (veya uçbirimde ../Foldit komutunu verin). Tavsiye ederim.

Evet bir yazımızın daha sonuna geldik…

Mutlu günler.

Kategoriler
Pardus

LKD üyesi olmak güzel şey!

Geçtiğimiz yıl Linux Kullanıcıları Derneği(LKD)‘ne üye oldum. Bu benim hemşehri dernekleri dışında üye olduğum ilk dernekti.

Bu yılki aidatımı öderken düşündüm de, LKD’ye üye olmakla çok doğru bir iş yaptmışım, bunu bir kez daha anladım. Üyeliğimin ilk yılında bir çok LKD üyesiyle tanıştım. Hepsi çok şeker insanlardı. LKD üyelerinin Türkiye’de Linux ve özgür yazılımın gelişmesi ve yaygınlaşması için yaptıkları onca şeyi gördüm, emeklerine ve kararlı çabalarına adeta hayran kaldım.

Bu süreçte elimden geldiğince de bu çalışmalara katkı vermeye çalıştım. 75.Yıl Cumhuriyet Ticaret Meslek Lisesi’nde düzenlenen LibreOffice Semineri’ne konuşmacı olarak katıldım. Bunun yanında çok istememe rağmen, özel nedenlerden dolayı LKD’nin olağan kongresine katılamadığımı buradan bir kez daha belirteyim.

Ama en önemlisi LKD’nin linux ve özgür yazılım adına bir şey yapmak için iyi şeylerin her zaman arkasında olacağı hissi beni en çok mutlu eden şeydi.

LKD bu ülkede Linux ve özgür yazılım adına oluşmuş en doğru yapı. Hepimizin mücadelesini verdiği şeyler için dernekleşmenin ne kadar önemli olduğunu siz de dilerseniz yapılan çalışmaları inceleyerek görebilirsiniz.

Ben bir yıllık bir LKD üyesi olarak, eğer linux ve özgür yazılıma gönül vermişseniz, ve yıllık 20 TL üyelik aidatı ödeyebilecek gücünüz varsa, size LKD’ye üye olmanızı tavsiye ediyorum.

Nasıl üye olabileceğinizi buradan öğrenebilirsiniz:

http://www.lkd.org.tr/uyelik/nasil-uye-olabilirim/

Mutlu günler.

LKD 1085 Numaralı Üye
LKD 1085 Numaralı Üye
Kategoriler
Pardus

Sesli Günlük Girdisi No: 1

Merhaba,

Uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi bu gece gerçekleştirdim. İlk sesli günlük girdimi kaydettim. Akademik yazılımlar, Uberstudent, Pardus, Özgürlükİçin topluluk süreçleri, Pardus eDergi çalışması vb gibi konularda düşüncelerimi dile getirdim.

Amatör bir kayıt oldu elbette, bir hatam, dil sürçmem olmuşsa kusura kalmayın.

Pardus 2009 üzerinde Fireox kullananlara not: Kayıtları bağlantılara sağ tıklayıp bilgisayarınıza farklı kaydederek dinleyebilirsiniz.

(Bağlantılar daha yüksek ses seviyesine sahip dosyalar ile güncellendi. Teşekkürler Anıl)

Sesli Günlük Kaydı 1.Bölüm   .ogg  5.6Mb

Sesli Günlük Kaydı 2.Bölüm   .ogg   10Mb

Mutlu günler